İktidarın ülkemize hizmetleri, ekonomide, siyasette, iç ve dış politikada, haberleşme ve iletişim özgürlüğünde, eğitim, sağlık, işsizlik gibi konularda yaptığı hizmetler say say bitmez (!) Biz bu günkü yazımızda, bu güzide çalışmaların sadece bir bölümünü inceleyeceğiz. Havuzdan bir bardak su alıp analiz edeceğiz.

İktidarın baştan ne yapacağını bilmiyorsan onu okuyamıyorsun, hamleleri karşısında şaşkına dönüyor bozguna uğruyorsun. İyi bir satranç oyuncusu karşıdakinin ne hamle yapacağını ve ne anlama geldiğini bilen kişidir.

Ben bugünkü iktidarı çözdüm hiç olaylar karşısında şaşırmıyorum. İktidar hangi konuya el attıysa bil ki tersini yapacak. Durum, bu iktidar için kesin ve şaşmaz doğrudur. Bu tezden bihaber olanlarımız olaylar karşısında sudan çıkmış balık gibi şaşkına dönüyor.

Sık sık dünya liderimizin akşam söylediğini sabah yalanlaması bundandır. Demirel tezi devreye giriyor. “Siyasette dün dündür, bugün bugündür”

Örneğin Ayasofya’nın açılışının yaratacağı olumsuzlukları sıraladı, sonra da bir baktık Ayasofya ibadete açıldı. Hem de bu ülkenin kurucusuna, Mustafa Kemal’e lanet okuyarak.

“Kürt açılımı, analar ağlamasın” filan dedi, o günden bugüne Kürt yurttaşların elinden mendil eksik olmadı. Yasalarla kurulmuş HDP lideri Selahattin Demirtaş mapusdan çıkamıyor. Bütün seçilmiş belediyelere kayyum atandı. Sevgi belirtisi bunlar.

“Alevi açılımı” dedi, alevi yurttaşlarımız istediği dini bilgiyi alamıyor. Zorunlu din dersi ile Vahabi kültürü dayatılıyor. Alevi yurttaşların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM)’de kazanılan davalar hiçe sayılıyor.

"İşçi kardeşlerimizin 1 Mayıs’ı emek ve dayanışma günü kutlamaları için karar almış bulunuyoruz" dediğinde ben işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs’ta temiz bir dayak yiyeceklerini anlamıştım.

“Çifçimizin yüzü gülecek” dedi mazot alamayan çiftçi, traktörünü, tohumluk buğdayını sattı.

“Ekonomi pik yapacak dediler” Ekonomi dip yaptı, hazine 40 milyar dolar ekside.

“Ben İstanbul’u eşimden çok seviyorum” filan dedi, sonra da kendileri açıkladı, “Biz İstanbul’a ihanet ettik”… Dünya liderimiz yalan söyleyecek değil ya, İstanbul’a ihanet edildiyse edilmiştir!

Şimdi “Hukukta reform yapalım” deyince ne yalan söyleyim “eyvah” dedim, anladım ki henüz iktidarın sopası yapamadıkları, vicdanının sesini dinleyen hakim ve savcımızın da hakkından gelecekler, az da olsa kalan çağdaş yasaları kökten silecekler.

Eyvah eyvah reform yapacaklar!