Klişe bir söz vardır ya, “Futbol hata oyunudur” diye, buna acı bir tecrübe ile bir kez daha şahit olduk. Ne kadar çok hata yaparsanız, kazanma şansı o kadar azalıyor ve hatta bazen çok iyi oynamak da yetmiyor. Tıpkı, Çorum FK’nın Afyon’da kazanamadığı gibi.

Oyun olarak bakacak olursak, belki de sezonun en dominant futbolunu oynadı Çorum FK. Ama bireysel hatalar ve teknik direktör Mert Nobre’nin yanlış dokunuşları yüzünden “gümüş” olarak gördüğümüz 1 puan da uçup gitti.

30.dakikada Serkan Yavuz’un kendi kalesine attığı gol, belki de yıllarca hafızalardan silinmeyecek bir anı olarak kalacak. Ama bu golü telafi edecek zaman da yeterliydi, fırsatlar da yakalandı.

48.dakikada, Mehmet Akyüz kalitesindeki bir oyuncunun topu 1 metreden taca atması bile şans faktörünün Çorum FK’dan yana olmadığının göstergesiydi. Her şeye rağmen, bu pozisyon şansın da ötesinde, beceriksizlik kokuyor bence.

56’da Suat Kaya’nın füzesiyle skora denge geldi. İlk yarıya oranla daha baskın bir oyun sergileyen Çorum FK, beraberliği de sağladıktan sonra, galibiyet golünü ararken, bu kez Mert Nobre’nin sihirli dokunuşu geldi. Murat Yıldırım’ı oyundan çıkartıp, orta sahayı boşaltması ve yerine kanat oyuncusu Enes Nalbantoğlu’nu ortaya alması, maçın en önemli kırılma noktalarından biriydi. Enes de, Mert Nobre’nin bu değişiklikteki düşüncesini çürütürcesine bir performans sergiledi. Bu dokunuş, galibiyet golüne yakın taraf olan Çorum FK’nın orta alan üstünlüğünü Afyonspor’a kaptırmasına ve haliyle etkisini kaybetmesine neden oldu.

Artık 1 puana razıyken, bu kez 89.dakikada Erkan Kaş sahneye çıktı. Topu kornere ya da taca atma opsiyonlarına sahipken, faul almaya çalışması ve daha garanti olsun diye elle de temas etmesi üzerine hakem penaltı noktasını gösterdi. Olcay Şahan da şık bir vuruşla ikramı geri çevirmeyip, fişi çekti.

Sezonun ilk yenilgisini alan Çorum FK, belki de en iyi oyunu oynadı. Ama bu kadar hatanın yapıldığı bir maçı kazanması mucize olurdu. O mucize de gerçekleşmedi zaten.

Maçtan sonra, kaleci Bayram’ın kırmızı kart görmesi, bence hatanın da ötesinde bir davranıştı. Bayram’ın penceresinden bakacak olursak, birinin de hatalı gol yedi diye Bayram’ı cezalandırmaya kalkması gerekirdi. Ama, yıllarca unutulmayacak bir gol yemesine rağmen bizler hoş görü ile yaklaştık. “Hatadır, olur” dedik. O, bence hatası da olmayan hakemin hatalı kararlar verdiğini düşünerek, üzerine yürüdü, bile bile lades diyerek kırmızı kart gördü ve takımını yalnız bıraktı. Bu nasıl bir profesyonellik (!) anlamak mümkün değil.