19 Nisan Cuma gününü 20 Nisan Cumartesi gününe bağlayan gece, yani bu akşam mübarek Berat Kandili’dir.

Berat gecesi ulu Allah’ın mümin kullarına af ve mağfireti ile rahmetinin bol bol ihsan ettiği mübarek gecelerden birisidir. Bizleri en kutsal ay olan Ramazan-ı Şerif’e ve Allah’ın rahmetinin kainatı kuşattığı bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’ne yaklaştıran ulvi bir gecedir. Şaban ayının 15. gecesidir. Recep ayı Allah’ın, Şaban ayı R.SAV.in, Ramazan da ümmetimin ayıdır buyurulduğu aydır.

*

Akıllı ve tedbirli bir tüccar, bir esnaf her akşam günlük muhasebesini yapar ve yarına hazırlık yapar. Eksiğini gediğini düzeltir. Faydalı yapılmış olan işlerini de daha da geliştirir. Geleceğe ümitle girer. İnsan ebedi olan ahiret hayatı için de daha titiz hazırlanmalıdır. Bu mübarek günler ve geceler bir hatırlatma, uyarma ve uyandırma fırsatlarıdır. Görüyorsunuz, günler geçiyor, ömür bitiyor, sıhhat, beden, ruh eskiyor. Geçenler, göçenler hiç geri gelmiyor. Miraç gecesi geçti, Berat geldi. Bu rahmet denizinden yıkanarak temizlenerek çıktık mı? Geçen zaman nasıl geçti? Kar mı, zarar mı. İşte bu mübarek gün ve gecelerdeki hesap budur.

Bildiğiniz gibi Berat, suçtan ceza alan, töhmetten, ithamdan, üzerimizdeki zandan temize çıkmamız anlamına gelir. Yani mutlu sona ermektir.

Dühan suresinin 1-6. ayetleri bu gerçeği dile getirir: “Biz Kur’an’ı yemin olsun ki mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz sizleri uyarıcıyız. Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gece hükmedilir. Takdirler talime, yani teorik pratiğe uygulamaya başlanır. Bir sene içerisinde kişilerin, ailenin, toplumun ve toplumların tüm faaliyetlerini yaşamlarını etkileyen ölüm, rızık, hastalık, şifa, kazanımlar, zayiatların hepsi görevli meleklere olayın icrası için verilir. Emirleri alan melekler, sene içindeki icraatlarına başlarlar. Bu gece Allah’ın rahmeti sabaha kadar devam eder. Hakkımızda hayırlı icraatlar olması için dualar etmeliyiz. Çünkü bu gece hiçbir dua geri çevrilmez. Hiçbir isteyen mahrum edilmez. Ulu Allah cc. hazretleri yok mu isteyen vereyim, yok mu şifa dileyen, yok mı rızık isteyen, af dileyen, şifa, rızkım vereyim. Şifa vereyim. Derman olayım. Gelecek sene Berat Kandili’ne kadar bu dualarımızın tesiri devam eder.

Bu gece koyunlarının çokluğu ile meşhur olan Kelb Kabilesinin koyunlrının tüyleri kadar mümini Allah affeder, dualarını kaul eder buyuruyor. Allah’ın resulu Hz. Muhammed SAV. bu kabul işlemi Kadir Gecesi doruğa çıkar. Ramazan bayramında işte bu kazanımların kutlanması için bayram yaparız.

*

Bu günler ve geceler gafletle boşa geçirilecek günler değildirler. Bol bol kazanımların elde edildiği günler ve gecelerdir.

Bera gecesinin ihyası yani değerlendirmesi, kötülüklerden, günahlardan kesin tevbe ve dönüş yaparak hakka yönelimde yeni bir milat olmalıdır.

1.Varsa kaza namazlarımızı kılmalıyız. Namaz borcumuzu mutlaka ödemeliyiz.

2.Kandilleşme, esenleşme, selamlaşma, gönülleri hoşlandırma, sevindirme gibi insanları birbirine yaklaştıran güzel hareketleri yapmalıyız.

3.Yardımlaşma, dayanışma, bölüşme ve paylaşmalarımızı çoğaltmalıyız. Yoksulu, öksüzü, yetimi, biçareleri sevindirmeliyiz.

4.Ölüler rahmet bekliyor, dua bekliyor, anılmak istiyor, hayır ve hasenat umuyor, onları sevindirmeliyiz. Bu ölülerimizin bizim üzerimizdeki bir haklarıdır. Onları sevindirmeliyiz.

5.Haset, fesat, nazar atma, kin, nefret, fitne, içki, kumar, zina, haksızlık gibi kötü huy ve ahlaklarımız varsa derhal onları terketmeliyiz.

6.En önemlisi, duadır. Dua ile ulu Allah’ın kapısını aşındırmalıyız. Su akarken kabımızı doldurmalıyız. Fırsatları kaçırmayıp değerlendirmeliyiz. Manevi teşviklerden yararlanmalıyız. Bu mübarek gecelerin kendimize, ailemize, toplumumuza, milletimize, devletimize ve tüm insanlığa huzur ve mutluluk getirmesini ulu Allah’tan dilerken, kanidlinizi yürekten kutlar, daha nice kandillere sıhhat ve afiyetle ulaşmamızı ulu Allah’tan temenni ve niyaz ederim.