Sevgi sel olup akmaya başlayınca dolacak, dolduracak yer
arar. Akıllı insanlar onu kalbinden önce beynine depolar! Şimdi buradan yola
çıkarak, “sağlam kafa sağlam vücutta mı bulunur yoksa sağlam vücut sağlam
kafada mı bulunur gerçeği” üzerinde duralım. Kafa yapısı düzgün olmayanın ne
vücudu sağlam olur, ne hayatı, ne de aile düzeni. Onun için öncelikle beynimizi
bu temiz sevgi seliyle ve onun berrak, temiz suyuyla yıkayıp doldurmamız
lazım.
İşte ondan sonra başlar insanoğlu gül alıp, gül satmaya ve
gülü gül terazide tartmaya. Gül terazisi hep pozitif tartar, pozitif düşünce ve
mutluluk hormonları salgılar.
Mutlu insan etrafına ışık saçar, üretir, güler,
güldürür, sever ve sevilir efendim.
İnsan arı misali bal alacağı çiçeği iyi bilmeli. Beynini ve
gönlünü dolduracak bal gibi tatlı, gül gibi güzel kokulu ve her cümlesi
öğretici insanları bulup onlardan feyiz almalı.
Mesela bazen bazı topluluklarda bulunursunuz. Adam konuşur
da konuşur, sussa da kurtulsak diye düşünürsünüz. Bezende öyle birisi olur ki,
adam biraz daha konuşsa da dinlesek diye beklersiniz. Ama içi dolu başaklar
misali o insanların boyunları büküktür ve hep mütevazıdırlar. Onlar öğretmekten
ziyade öğrenci olmayı, dinlemeyi tercih ederler.
Sevgi seliyle dolmak için böyle topluluklarda bulunmalıyız.
Güzel ve faydalı kitaplar okumalıyız.
Bazen bir kitap okursunuz 200–300 sayfa okuduğunuz halde
kafanıza giren aklınızda kalan bir cümlesi bile yoktur. Buna karşılık okuduğunuz bir
kitaptakiler ise aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hala aklınızdadır. Aradan
yıllar geçmiş olmasına rağmen birçok kelimesi hafızanızda yer etmiştir.
Şu an elimde, “Enfes Öyküler” diye bir kitap var. Yazarı
Turgay Yalanız. Hayat Yayınlarından çıkmış. Okumanızı tavsiye ediyorum.
Kitapta, “Ihlamur Dede” diye bir öykü var. Tek başına
yaşayan bir ihtiyarı anlatıyor. Onu seven sayan bir genç soruyor, “Şu an ne
isterdiniz?” İhtiyar,” Ne mi isterdim evlat?
Gidecek bir ailemin olmasını!” diye cevap veriyor..
Yazar öykünün sonuna, meşhur Rus yazar Ivan Turgenyev’in bir
sözünü almış. “ Bütün zekâmı, yeteneğimi, şöhretimi ve eserlerimi akşam eve
zamanında gelip gelmeyeceğimi merak eden bir kadın için feda edebilirim!”
İyi bir ailenin ve mutlu olmasını bilen bir yuvanın
temelinde sevgi, saygı olsa gerek.
(TV’lerde ikide bir “seviyeli birlikteliğimiz” deyip duran sözde
sanatçılara (seviyesiz birlikteliklerine) bunların bir ders olması ve sevgi
selinden onların da nasip alması dileğiyle!)
Sevgi ve saygılarımla.