Şimdi dostlukla ilgili az ve uz söylenecekler söylendi. Dostluk üzerine söylenmiş tatlı ve acı sözlerden bir demet sunmak suretiyle konuyu bağlayalım:
-Söyleme sırrını dostuna, o da söyler dostuna. Dostun söyler dostuna. Saman doldururlar postuna.
-Dili tatlı, eli vergili, hediyesi çok, gül pir yüzlü olanların dostu çok olur. Hz. Ali.
-Bin dost az, bir düşman çoktur.
-Dostu olmayan kişinin ömrü uykuda geçmiş gibidir. Mevlana.
-Dost candır, evinin yoldaşıdır. Atasözü.
-Sınanmayan dost, çetin ceviz gibidir. Kırmadan belli olmaz.
-İyi dostluklar iyi niyetler üzerine kurulur.
-Gerçek dost, Hz. Allah’tır. Darılmaz, küsmez, rızkını kesmez, rüzgarını güneşini esirgemez. İnanan inanmayan ayırmaz, rızkını verir. Hangi dost ki kendisini inkar ettiğin halde sana rızık verir, düşün.
-Her şeyin yenisi dostun eskisi iyidir.
-Dost yoluna olurum post.
-Dost vardır, ilaç gibidir. Dost vardır, deniz suyu gibidir. Dost vardır bal gibidir. Dost vardır yal gibidir. Gerçek dost bitmeyen sermaye gibidir. Franklin.
-Dost düşman acı günde bilinir.
-Unutma gizli düşmanın olduğu gibi gizli dostun da vardır. Ara-bul.
-Dostluk narin ve nazlı çiçek gibidir. Sakın onu söndürme, yaşat.
-Dostunu kaybetmek isteyen onunla ortak iş yapmasın. Oğlun bile olsa...
-Şu illerin taşı dokunmaz bana, ah şu dostun gülü öldürür beni. Pir Sultan Abdal.
-Sana daima evet doğrudur diyenden sakın, o dost değildir.
-Dost dostun kusurlu gezmesini istemez.
-Yollar caddeler miting alanları olsa onların içinde bir dostun yoksa, aşina olduğun biri yok demektir.
-Dost acı söyler ama doğru söyler.
-Duasız dost meyvesiz ağaca benzer, kavak gibidir-gölgesi olmaz.
Dostlukla ilgili söylenmiş ciltler dolusu sözler ve yazılar vardır. Özellikle dostların ihanetlerini anlatan nesir, şiir, roman, hikaye gibi edebiyatımız süsleyen ölmez eserler vardır, günümüzde bunları bulmak zor değildir. Öğrenmek, bilmek isteyene zorluk yoktur. Sözlerin en doğrusu sözü özünden, kaynağından almak ve öğrenmede kitapların önemi de buradadır.
Dostlukların kurulmasında en önemli etken, iyilik, güzellik, cömertlik, hediyeleşmek ve yardımlaşmanın çok büyük önemi vardır. Güleryüz, tatlı dil, hoşgörü de bunun ekmek kadayıfının kaymağı gibidir. Yiyen ağız utanır. İhanet edemez.
İyiliğe iyilik her kişinin, kötülüğe iyilik ise her, yiğit, mert kişinin şiarı işidir. Kötülüğü herkes yapabilir, marifet iyiliği yapmak, hele hele de kötülük yapanı bağışlayıp ona iyilik yapabilmek Allah dostlarının işidir.
(SÜRECEK)