MAHMUT MAKAL (1 Ocak 1930 – 10 Ağustos 2018)

Abone Ol

Toplumcu gerçekçiliğimizin öncü yazarlarından Mahmut Makal bize büyük kentlerin dışında da bir yaşam olduğunu, bu yaşamın en çarpıcı yönlerini gözümüze sokarcasına betimler her yapıtında. Mahmut Makal, Abbas Sayar, Fakir Baykurt tümce ve paragraflarla, Nazım Hikmet, Enver Gökçe ve niceleri dizelerle betimler gerçekliğimizi.

Bizim Köy ilk okuduğum ve etkisinde kaldığım anlatısıdır. Ortaokul sıralarında okuduğum yapıtlar arasında. Bu anlatının, basılmasından yirmi bir yıl sonra, 1971 yılında, öğretmen okulunu bitirip atandığım küçücük bir köyde (Çorum, Ortaköy, Senemoğlu Köyü) yaşadıklarımla örtüşmesi rastlantı değil. Gözlemlerimi Köprü adı altında topladım ve 2024’ te yayımlandı.Ayrıca Köyümden Mektuplar adlı şiir kitabımda da aynı köyü, çevre köyleri ve kendi köyümden (Karamahmut) izlenimlerimi betimledim, şiirsel bir dille.

Köylerimizin kendi yazgılarına terk edilmesi, günümüzde bilinçli olarak tarımdan uzaklaştırma politikasıyla göçe zorlanması, köylerde yok denecek kadar az insan kalması ve buna koşut olarak üretimin çok zor koşullarda yapılması veya durdurulması, köy okullarının kapatılması, köylerin tek aydınlık ışığı olan öğretmenden arındırılıp imama terkedilmesi hiç rastlantı değil. Tarlasını ekmeyen köylüye, ekmediği için, dönüm başına ücret ödenmesi ülkeyi daha da yoksullaştırma ve yabancı tekellere peşkeş çekme politikasının ürünüdür. Günümüzde kullanılmayan arazilerin başkalarına kiraya verileceği haberi dolaştı basın-yayım organlarında. Bu toprağa ‘çökme’nin yeni bir yöntemi olmalı! Tıpkı yabancı ortaklara, büyük pay yabancının olmak üzere, maden ruhsatı verilerek köylünün zeytin ağaçlarının sökülmesi gibi… Yöneticilerimizin çok uluslu şirketlerin istekleri doğrultusunda tarımı yok edercesine bir politika izlemeleri çok acı. Ülkeyi yıkıma götüren taşlar yine bu ülkenin insanları tarafından döşeniyor. Yalnızca küçük bir küme insan bıkmadan bu gerçekleri dillendirmeye çalışıyor.

“Bizim Köy, Mahmut Makal'ın 1950'de yayımlanan ve Köy Edebiyatı'nın sembol kitaplarından sayılan deneme türündeki kitabıdır. Kitaptaki yazıların pek çoğu ilk olarak, 1948-1949 yılları arasında "Bir Köy Öğretmeninin Notları" başlığı altında Varlık dergisinde yayımlanmıştır. (Wikipedia)”

Mahmut Makal yeryüzünde kültüre hizmet etmiş, dünyayı daha iyiye ve daha güzele götürmek için çaba harcamış dört kişiden biridir. Eskiden İstanbul İstanbul'du, taşra da taşra. Romancı, yazar, şair adam kentsoylu olmalıydı. Makal bu çerçeveyi parçaladığında bomba patlatmıştı.

- İlhan Selçuk (Cumhuriyet)

Bu bilinçle yazdığım şiirimi okulları kapatılmış, boşaltılmış, birkaç yaşlıdan başka kimse kalmamış köylerimizin bugünkü durumunu anlatmak için paylaşıyorum.

“ALLI TURNAM BİZİM ELE VARIRSAN”

“allı turnam bizim ele varırsan”

bizim eller dört dönüm tarla eken yok

bizim eller üç dönüm bağ bakan yok

göçüp gitmiş yeşil elma sarı ayva,

yazı kalmış kala kala tilkiye çakala

varsan no’lacak

“allı turnam bizim ele varırsan”

umarsızlar kentin yolunu tutmuş

bahçıvanlık odacılık yoklukta umut olmuş

boz kertenkele bakar durur

evler bacasız evler rüzgârda sarsılır

kapı pencere menteşesinden sökülür

giden bakamaz boynu bükülür

kafamıza taş bulgur gibi dökülür

varsan no’lacak

“allı turnam bizim ele varırsan”

çılgada yabani ot diz boyu

ellerde yoksulluk diz boyu

ellerde yoksunluk diz boyu

ellerde açlık diz boyu

ellerde umarsızlık diz boyu

ellerde karanlık koyu mu koyu

varsan no’lacak

“allı turnam bizim ele varırsan”

yokluklar büyüyor bizim ellerde

açlıklar büyüyor bizim ellerde

ilenmeler dilenmeler büyüyor bizim ellerde

almalar çalmalar büyüyor bizim ellerde

bir çocuklar büyümüyor bizim ellerde

kafalar büyümüyor gözler pörtlek benizler sarı

bülbül terk etmiş gülü

yılanlar kokluyor sümbülü

varsan no’lacak

“allı turnam bizim ele varırsan”

varmasan da olur eller mi kaldı

kırı yazıyı yabancı aldı

kasası dolan yıllık kiraladı

yol kapandı pıtrak dikeni sardı

adım atacak mülk mü kaldı

başımızı kara duman aldı

varsan no’lacak

“allı turnam bizim ele varırsan”

bez çürüdü dikiş tutmuyor

kıran girdi çocuk uyutmuyor

üfürükçüsü aşı vurdutmuyor

süt ekşidi maya tutmuyor

hane soğuk baca tütmüyor

varsan no’lacak

allı turnam bizim ellere varmasan da olur

saz kırık tezene tutmuyor bizim ellerde

“allı turnam bizim ele varırsan

şeker söyle kaymak söyle bal söyle

ah gülüm gülüm

yâr gülüm gülüm

tutmuyor elim

turnalar hey” (Kırıkkale Türküsü)