LİDERLİK “ZOR ZENAAT”

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan son Amerika ziyaretinde, (20 Eylül 2022) bir tv kanalında şu cümleyi sarfediyor:
“Hiçbir lider attığı adımdan sonra, ben yanlış yaptım, demez. Liderler girdikleri bir yoldan geri dönüşleri zor olan insanlardır.”
Aslında  sayın Erdoğan, bu cümlesiyle tıpatıp kendisini tanımlıyor olmalı.
Çünkü sayın Erdoğan öyle bir liderlik sergiledi ki, öylesine ters görüşler dile getirdi ki…
Ya, geri dönüşleri hiç olmadı…
Ya da, “yarı çark” edişlerde çok zorlandı.
Çok fazla gerilere gitmeye, eylemleriyle tutarsızlıklarının nasıl çeliştiğimi tek tek anlatmaya gerek yok.
Sadece tek örnekten hareket edelim isterseniz:
“Ben ekonomistim…”
Bu cümle ile geri dönülmez bir yola giren, aynı zamanda ülkeyi tam bir ekonomik çıkmaza sokan sayın Erdoğan, hala hayata geçirdiği ve dünyada eşi örneği olmayan ekonomik sistemi, yani “sistemsizliği” savunmakta ve uygulamakta ısrar ediyor.
Öylesine ısrar ve inat ediyor ki, ona inananlar hala beklemede.
Hala hayat pahalılığının birden- bir günde veya bir haftada biteceğini sanıyor.
Sayın Erdoğan’a öylesine inananlar var ki, ekonomide “yeniden doğuş” veya “mucize sonuç” umut ediyor

“Ekonomist” olduğunu Amerika’lılara  dahi anlatmaya çalışan  sayın Erdoğan’ın, bizdeki  yüzde 80-85 enflasyonu, Batılı ülkelerin en çok yüzde 9-10’lara çıkan enflasyonundan daha “kabul edilebilir” görmesi akıllara seza…
Ama ona inananlar yüzde 9 veya 10’un, yüzde 80’lerden daha yüksek (!) olduğuna inanıyorlar.
Anlaşılır gibi değil.
Sayın Cumhurbaşkanı “Liderler girdikleri bir yoldan geri dönüşleri zor olan insanlardır” kehanetinde bulunurken, acaba sadece Amerikalılar duyar, Türkiye’deki yandaşlarımız, partililerimiz, Saray’daki yalakalarımız arasında bu söz, çok dikkate alınmaz gibi mi düşünüyor?
Anlamak, bilmek ve tahmin etmek zor.
AKP’ye seçimlerde oy vermeye niyetli olan büyük kitle kendilerini, liderleri tarafından çok “saf” ya da “aptal” gibi algılandıklarını fark ederlerse sonuç ne olur?
Bir lider bunu hesap edemez mi?
Herhalde bir tahmini vardır sayın Erdoğan’ın.
Sayın cumhurbaşkanımız eğer inandırıcı olmak istiyorsa ve insani zaaflarını kabul ettiğini son anda açıklayacaksa, bunu bilemem.
Ya da, “Ben ekonomist filan değilim, halkımı sınadım” derse…
Hatta, “Beni en çok Hazine ve Maliye Bakanımız Nebati’in bakışları etkiledi. O gözlerindeki ışıltı beni yanlış yola sevk etti” diye eklerse (!)
Ekonomist olup olmadığına o zaman hep birlikte karar veririz…
Ve sözlerini geri almakta neden bu kadar zorlanmış olduğunu anlayışla karşılarız.
Ya aksi olursa?
Sayın Erdoğan, iktidardan gitse de ekonomist olduğunu iddia edebilir.
Bizler için, halk için ve özetle millet için hiç ama hiç sakıncası olmaz.