KURUMSALLAŞMA (21)

Abone Ol

Kurumlarda yöneticiliğe geçiş çeşitli biçimlerde gerçekleşir, en sık rastlananlar;
•Kurum içinden başarısı dikkate alınarak terfi yoluyla,
•Kurum dışından, kurumun ihtiyaçları gözetilerek transfer ya da sınav yoluyla istihdam
•Kıdem ve deneyimi sonucu zorunlu terfi
•İşletme sahiplerinin yakınları ve/veya doğrudan isteği sonucu (paraşütle ) gelen yöneticiler
Her ne şekilde göreve gelir ise gelsin etkili ve yetkili konuma gelmenin ön koşulu, gerek kurum içinde gerekse kurum dışında kişinin yapmakta olduğu iş konusunda sorumluluklarının bilincinde başarılı ve verimli çalışmalarda bulunmak gerekliliğidir. Bu biçimde iş görenler daima taltif ve terfi görmektedir.
Diğer taraftan bir yönetici olarak terfi sağlandıktan sonra otomatik olarak diğer çalışanlar ve onların yapmakta olduğu işlerden ve görevlerden de sorumluluk sahibi olan yönetici terfi ile birlikte sorumluluk alanı genişler.
Bu durumda –eğer yönetici pozisyonunda iseniz- artık ana amacınız ve hedefiniz
“işleri ve görevleri diğer çalışanlar aracılığı ile yapmak ve yaptırabilmek” olmalıdır.
Bu aşamadan sonra dikkat ve zamanınızın daha büyük bir bölümünü kendi yapmakta olduğunuz, işe değil yaptırmak zorunda olduğunuz işlere vermelisiniz
Bir iş için gereken teknik ve mekanik becerilere daha az ihtiyacınız olacak bunun yerine haberleşme yeteneği, motivasyon gücü, empati gibi o güne kadar ihtiyacınız olmayan bilgi ve metotları kullanmak durumunda kalacaksınız. Bu aşamada kullanacağınız ve o güne kadar kullanmadığınız bu beşeri, beceri ve metotlar sizin yönetici olarak kabulünüzü, kurumsal saygınlığınızı ve sonucunda sorumluluğunu aldığınız işletme ile ilgili fayda ya da karlılığı artıran sonuçlar doğuracaktır.
Önceden bir çalışan olarak herhangi bir mal ya da hizmet üretiminde makine, teçhizat, el kitabı, üretim süreç akım şemaları ya da bilimsel, mesleki kalıp ve analizleri kullanmış olabilirsiniz. Yapmış olduğunuz bu işlerle ilgili sonuçlar derhal veya hemen gözle görülebilir elle tutulabilir sonuçlar vermiş olabilir. Ürettiğiniz mal ve hizmetin fayda ya da karı ölçülebilir durumdadır. Fakat yönetici olmak bambaşka işletme yaşamıdır. Kişisel üretimleriniz birimsel olarak ölçümlenmez. Yaptığınız iş sizin dışında takımınızın toplam başarısı ile de bazen ölçümlenmeyebilir. Çünkü artık siz yönetim takımısınız ve yönetici olarak 5 veya 20 veya 50 hatta daha fazla birden çalışana nezaret ve önderlik etme durumundasınız
İşletme içinde iş görenlikten yöneticiliğe geçiş büyük bir adımdır ve fakat aynı zamanda mesleki fırsatlar kadar ek sorumlulukları da taşımak durumunda kalacaksınız bu durum ilk günlerde ürkütücü ve bazen kaygı verici olabilir
“İŞİNİZİ BİLİYORSANIZ ONA SAHİP ÇIKIN SONRA NE KADAR İYİ BİR YÖNETİCİ OLDUĞUNUZU SİZE SÖYLEYECEKLERDİR K. TETİK
Bu aşamadakilerin asla unutmaması gereken yöneticiliğin ilk günlerinde ihtiyaçları olacak tek veri: artık işi siz değil size bağlı kişilere yaptırmanız gereğidir.
Çoğu zaman işletme sahipleri bu konuda anlayış göstermekten uzaktır. Bedensel çalışma ile beyinsel çalışma arasında çok fark olduğu gerçeğini kabullenmek istemezler:
“Adam yönetici oldu oturuyor, bütün gün yazıyor, çiziyor, konuşuyor iş yaptığı yok “diye düşünen çok işveren tanıyorum. Ancak unutulmaması gereken yöneticinin bedenen ne kadar çalıştığı değil yönetimini üstlendiği işin öncesinden farklı olarak şimdi ne kadar başarılı sonuç sağladığının önemsenmesidir.
Diğer taraftan yönetici pozisyonu yöneten ile çalışma gurubunun diğer fertleri arasında artan bir iletişim ve eylemler bütünü sonucu bir meydan okuma alanı şeklinde de yaşanmaktadır. Yöneticiliğin ilk günlerde alışılagelmiş uygulamaların ikna edilmeden ani değişikliklerle revize edilmesi çatışmayı doğurur yönetici olarak sorumluluğunuz diğerlerinin işlerini yeni taleplerle artırmak değil o güne kadar yaptıkları işi daha az emekle yapmalarını sağlamaktır.
Siz aynı zamanda patronun uzantısı ve hatta otoritesi olarak ta hareket etme durumunda olacaksınız ani etki ve tepkilerden var olan uygulamalara getireceğiniz ( bazı durumlar hariç) radikal uygulamalardan kaçınmalısınız eğer eskiden arkadaşlık ettiğiniz kişilere karşı yönetme durumunda kalırsanız işiniz daha zor olacaktır onlara az da olsa bir mesafe koyup yine eski dostlukların hatırını sürdürmek isteyebilirsiniz onların aralarından çıkan şanslı ya da başarılı kişi olduğunuzu da düşünüldüğünü sanabilirsiniz hatta yönetici olarak sorumluluklarınız dostluk ve bağlılıklarınıza ters gelen uygulamaları icra etme gerekliliği de doğurabilir
Sonuç olarak: yönetici olduğuz gün sizin işletmede doğduğunuz yeni bir gündür şimdi eski alışkanlıklarınızı bırakıp yeni ufuklara yelken açmanız gerekmektedir. Bu ufuklara giderken geminin dümenini iyi tutmalı yolcuları ve gemi sahibini memnun etmelisiniz arkaya dönüp bakmayın gözünüz daima ufukta olsun zaten denilmiyor mu ki
“ESKİYE RAĞBET OLSAYDI BİTPAZARINA NUR YAĞARDI”
01.09.2014