İÇ SAHA SENDROMU

Abone Ol

Dış sahada aslan kesilen Çorum FK’nın içeride puan kaybetme geleneği Vanspor karşısında da devam etti.

Diyarbekirspor ile başlayan iç saha sendromu Sakaryaspor, Sivas Belediyespor ile devam ederken, kupa da Arnavut Belediyesi Gençlikspor yenilgisi ile zirveye ulaşmıştı. Serik Belediyespor ve Sarıyer galibiyetleri ile iç sahada umutlanan taraftar Vanspor beraberliği 5.kez sahadan boynu bükük ayrıldı.

Üst üste gelen 4 galibiyet sonrası Vanspor beraberliği Çorum FK açısından çok büyük bir sorun teşkil etmeyebilir belki ama taraftar nezdinde iç sahada kaybedilen puanın üzüntüsü büyük olur.

Çünkü çoğu taraftar belli bir fedakârlık yaparak geldiği maçta takımlarını galip görmek ister. O an fikstür avantajı veya daha önce üst üste kazanılan 4 galibiyeti umursamaz. O stadyumdan coşkuyla, gülerek ve oynayarak ayrılmak ister.

Bu da olmadığı zaman stadyumu boynu bükük bir şekilde ter keder.

Taraftarın yaşadığı bu durum futbolcuların çok umurunda olmayacaktır ama her defasında tribünden geldiğini ifade eden Başkan Fatih Özcan’ın umurunda olacaktır.

Kaybedilen 2 puanın hesabını da tatlı bir dille futbolculardan ve teknik heyetten soracaktır.

Sormalıdır!

Gelelim maça...

Vanspor karşısında ağır favori olan Çorum FK maça da beklenildiği gibi başladı.

Rakibini ilk dakikadan itibaren ısıran Çorum FK, Umut Kaya ve Murat Yıldırım önderliğinde orta sahada da üstünlüğünü eline geçirdi. Ancak pozisyon üretme noktasında kanatlar çalışmayınca pozisyona giremeyen, rakibi sindiremeyen bir Çorum FK izledik ilk 45 dakikada.

İkinci yarıya başlarken Ahmet Hoca’nın Kerem Pala’yı çıkarıp yerine Mikail veya Sabrican ile başlayacağını düşünmüştüm

Ancak Ahmet Hoca sahanın en kötüsü Kerem’i 62 dakika oyunda tuttu.

Kerem de, her ikili mücadelede kendini yere bırakarak, pas alışverişinde devamlı kaçak güreşerek kaybedilen 2 puanın mimarı oldu.

Halil İbrahim Sönmez, Burak Çalık ve İsmet Benli’nin katkılarıyla!

Maalesef bu 4 arkadaş Vanspor karşısında gösterdikleri performans ile maçın skorunu tayin eden isimler oldu.

Halil İbrahim ve Burak Çalık’ın daha önceki haftalarda gösterdiği iyi oyunları, İsmet Benli’nin de istikrarı bu maçtaki kötü oyunlarının açığını kapatacaktır ama Kerem’in maalesef böyle bir lüksü yok.

Yedek kulübesine hapsolmuş bir oyuncunun ilk 11’de şans bulduğu bir maçta bu kadar ürkek, bu kadar korkak ve bu kadar acemice bir oyun oynamaya hakkı yok!

Kerem’in bir daha bu şansı bulacağını da düşünmüyorum artık.

80 dakika pozisyon üretme noktasında hiçbir şey yapamayan Kırmızı-Siyahlılar 82.dakikada kalesinde gördüğü gol sonrası adeta şaha kalktı.

Çalışmayan kanatlar çalışmaya başladı.

Rakibi ile ikili mücadeleye girmeye korkan Burak Çalık havada uçan tekmeler falan atmaya başladı.

En güzeli de, Ahmet Hoca’nın maçı kazanmak adına Çorum FK’nın en uzun oyuncularından biri olan Abdulhamit’i ileriye göndererek gol araması oldu.

Yani 80 dakika uyuyan Çorum FK, son 10 dakikada gol atabilmek adına ciddi ciddi bir şeyler yapmaya çalıştı.

Bu çalışkanlığının meyvesini de 90+6.dakikada Mikail’in şık topuk pası sonrası Murat Yıldırım’ın vuruşu ile aldı. Maçtan önceki hava topu pozisyonunun faul olup olmadığı tartışılır.

Üzüntü vermesi gereken skor son dakikada gelen gol ile yerini sevince bıraktı.

Bu skor ile 4 maçlık kazanma serisi sona ererken, iç saha sendromu da kaldığı yerden devam etti maalesef.

Umarım bundan sonra kapanan takımları açamama mevzusu çözülür.

Dışarı da aslan kesilen Çorum FK’nın

İçeride de kaplan kesildiğini görürüz.

HOŞCAKALIN!