HARİTADAN SİLİNMEK İSTENEN GAZZE…

Abone Ol

Ve İsrail, Gazze’nin tamamının işgaline karar verdi.

Yani Gazze’yi haritadan silmeye karar verdi.

Başbakanı Netanyahu 4 Ağustos Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin tamamen işgaline karar verildiğini doğruladı.

Ve 23 aydır denizden, karadan, havadan üzerlerine bomba yağdırılarak katledilen ve de açlıkla yok edilen Gazze halkı, şimdi de geri dönmemek üzere topraklarından kovulmak istenmektedir.

Peki, İsrail’in bu saldırgan politikasına dur diyecek bir güç yok mudur?

Vardır, vardır ama yoktur!!!

***

İşte Birleşmiş Milletler (BM)…

26 Haziran 1945’te kurulan, bugün 193 üyeli bir kuruluştur.

Amacı:

-Dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmaktır.

-20’nci yüzyılın ilk yarısında yaşanan savaşların ve barışa yönelik tehditlerin tekrarını önlemek ve uluslararası barış ve güvenliği korumaktır.

Peki, BM bu görevini yapabilmiş mi ya da yapabilmekte midir? Hayır

İsrail saldırganlığına, İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma, “Bu kadar da olmaz, yapmayın, etmeyin, ayıp oluyor demekten başka bir etkinliği olmamıştır.

Üstelik evrensel değerler, İsrail’in kendini savunma hakkı şemsiyesi altına sıkıştırılmış, Filistin halkının yok oluşu göz ardı edilmiştir.

Batı medyasında ise bu söylem daha da körüklenmiş ve İsrail’i aklayan, Filistin direnişini terör olarak suçlayan bir dil kullanılmıştır.

Özet olarak İsrail hep savunan”, Filistin hep terörist olarak ifade edilmiştir.

***

İşte İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)…

25 Eylül 1969’da kurulan, bugün 57 üyeli bir kuruluştur.

Amacı:

-İslam Dünyasının hak ve çıkarlarını korumaktır.

-Üye devletlerin iş birliğini ve dayanışmasını güçlendirmektir.

Peki, İİT bu görevini yapabilmiş mi ya da yapabilmekte midir? Hayır.

Çünkü kınamaktan öteye gidilememiştir.

Ve de Gazze’de yapılan soykırımda Gazze halkı yalnız bırakılmıştır.

Ve de Filistin davasında Filistin yalnız bırakılmıştır.

***

İşte ARAP BİRLİĞİ…

22 Mart 1945’te kurulan, bugün 22 üyeli bir kuruluştur.

Amacı:

-Arap ülkeleri arasında ekonomik, kültürel, siyasi ve sosyal ilişkileri düzenlemektir.

-Üye devletlerin ilişkilerini yakınlaştırmak ve aralarındaki işbirliğini koordine etmek, bağımsızlıklarını ve egemenliklerini korumak ve genel olarak Arap ülkelerinin işlerini ve çıkarlarını ele almaktır.

1964'te Filistin’e gözlemci statüsü verilmiş, 1976'da tam üyeliğe yükseltilmiştir.

Yani Filistin bu birliğin tam üyesidir.

Peki, Arap Birliği bu görevini yapabilmiş mi ya da yapabilmekte midir? Hayır.

Çünkü kınamaktan öteye gidilememiştir. Yani Gazze halkı yalnız bırakılmıştır.

***

Peki, Gazze’de İsrail’in hedefi ne idi?

-Gazze’deki yönetime son verilmesi

-Gazze’deki direniş güçlerinin ve askeri kapasitenin yok edilmesi

-Gazze’nin İsrail’e tehdit olmaktan çıkarılması

Yani savaşın hedefi, genel olarak böyle belirlenmişti.

Oysaki büyük resme bakıldığında anlaşılacaktır ki, ne İsrail için Gazze sadece Gazze'dir, ne de ABD ve Avrupa için bu sadece İsrail'in güvenliği ve Hamas meselesidir.

Yani asıl hedef:

Gazze’nin tümüyle boşaltılarak, artık ufukta kuruluşu görünür olan Filistin devletinin, Gazze üzerinden Akdeniz’e açılan kapısının kapatılmasıdır.

Ve de Gazze'nin de kıyı şeridinde bulunduğu Doğu Akdeniz'deki devasa doğalgaz rezervlerinin kendisidir.

Çünkü İsrail, kuruluşu görünür olan Filistin Devleti'nin bir deniz ile bağlantısı olan Gazze üzerinden doğalgazdan pay almasını asla istememektedir.

Ama BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, ülkelerin kıyılarından 200 mil uzağa uzanan bölgeyi o ülkenin münhasır ekonomik bölgesi olarak tanımlamaktadır.

İşte bu nedenlerle İsrail, Gazze’yi haritadan silmek istemektedir.

Ve de bu istek yalnız İsrail’in değil, başta ABD olmak üzere Batılı küresel güçlerin de isteğidir.