GEZİ NOTLARIM – 3 ANADOLU’NUN BAĞRINDA BİR SAKLI KENT: TARSUS

Abone Ol

Tarsus gezimizin bir bölümünde, Aziz Paulus Kuyusu’nun bulunduğu parkta oturup dinleniyoruz. Son derece temiz, huzur verici ve dinlendirici bir mini park. Bir yanında Aziz Paulus Kuyusu, hemen yanında ise cam koruma altına alınmış tarihi kalıntılar yer alıyor. Dinlenirken ister istemez tarihin derinliklerine dalıyorsunuz. Yeşili, tarihi ve huzuru aynı anda yaşamak ne güzel…

Çevremdeki vatandaşlarla da sohbet ediyorum. Birine soruyorum: “Şehirdeki trafik yoğunluğunun nedeni ne? Tarsus’ta taşıt mı fazla, yoksa yollar mı dar?”
Vatandaşın yanıtı şöyle oluyor: “Şehrin ana kavşaklarında yer alan ve 35 yıl önce yapılmış Sunay Atilla Köprüsü yıkılıyor. Aynı yerden geçen tren yolu yer altına alınınca köprü de kaldırılmak zorunda kalındı.”

Böylece trafik sıkışıklığının geçici bir çalışmadan kaynaklandığını öğreniyoruz.

Aslında Tarsus’un hemen her noktasında yoğun bir çalışma temposu görülüyor. Şehir adeta bir şantiye görünümünde. Yenileşme ve dönüşüm sürecine tanıklık ediyoruz. Tarsus adeta kabuk değiştiriyor. Bu hummalı çalışmaları izleyince, gazeteci refleksiyle bu yenilenmenin nedenlerini araştırma gereği duyuyorum. “Neden pek çok beldemizde de aynı dinamizm olmasın?” sorusu ister istemez akla geliyor.

ALİ BOLTAÇ’LA TARSUS’TA YENİ BİR ÇAĞ: HİZMET VE GAYRET AŞKI

Tarsus’un kadim topraklarından tarih boyunca nice uygarlıklar gelip geçmiş. Şimdi ise genç Belediye Başkanı Ali Boltaç, bu kadim şehre yeni bir enerji, yeni bir dinamizm kazandırmak için çaba gösteriyor. Belediye başkanlığının ötesinde, Tarsus’un her sokağına, her insanına dokunmayı amaçlayan bir hizmet elçisi gibi çalıştığını dinliyorum vatandaşlardan

Anlaşılıyor ki hiçbir başarı tesadüf değil. Öncelikle vizyon, dikkat, kararlılık ve icraat gerekiyor. Halkı ve bulunduğun kenti “aşk” düzeyinde sevmek gerekiyor. Sanırım sonrası kendiliğinden geliyor.

ÇALIŞKANLIK, KARARLILIK, İLKELİ VE VİZYONLU BİR BAŞLANGIÇ

Boltaç, göreve başladığı ilk günden itibaren “Tarsus’un her köşesine hizmet götürme” sözünü kalıcı bir ilke haline getirmiş. “O koltuk benim değil, milletin koltuğu.” Diye işe başlamış. Makamı bir ayrıcalık değil, bir sorumluluk olarak görmüş.

Göreve gelir gelmez yoğun bir tempoya giriyor; saha ziyaretleri, mahalle toplantıları ve bürokratik işlemleri geciktirmeden yürütme gibi. Her gün mesai saatlerinin ötesinde çalışmayı göze alıyor, halkla doğrudan temas kuruyor, sorunları yerinde dinlemeyi tercih ediyor.

HER SORUNU YERİNDE VE MUHATABIYLA ÇÖZME KARARLILIĞI

Boltaç’ın çalışma yönteminde en dikkat çeken özelliklerden biri, sorunları makam odasında değil, doğrudan sahada çözme anlayışı. Mahalle ziyaretleri yapıyor, binaların altyapılarını inceliyor, eksiklikleri not ediyor, vatandaşla bire bir görüşüyor. Bu yaklaşım, halkın yönetime olan güvenini de artırıyor.

BÜTÇEDE MALİ DİSİPLİN VE PERFORMANS ODAKLI YÖNETİM

Önceliğini, bütçeyi savurganlıktan korumak ve kamu kaynaklarını israf yerine hizmete yönlendirmek olarak belirlemiş. Performans programı hazırlıkları, meclis oturumlarına etkin katılımı, raporlama sistemleri ve yetki dağılımında şeffaflığı, onun mali disiplinden ödün vermeme kararlılığının açık göstergeleri olarak gözüküyor.

ALTYAPI VE KENTSEL DÖNÜŞÜM HAMLELERİ

Yeni yollar, asfalt yenilemeleri, kanalizasyon ve drenaj sistemlerinin iyileştirilmesi, Boltaç yönetiminin en somut ve herkesin gözlemleyebileceği hizmetleri arasında. Özellikle mahalle bazlı altyapı projeleri, ulaşım ağları, sokak aydınlatmaları ve kaldırım düzenlemeleri, çöplerin düzenli ve zamanında alınması, şehir estetiğini ve yaşam kalitesini yükseltecek biçimde ele alınıyor.

Kentsel dönüşüm planları da bu çerçevede öne çıkıyor. Yıkılıp yenilenmesi gereken binalar, risk taşıyan yapıların iyileştirilmesi ve yeşil alan projeleri, çağın ihtiyaçlarına uygun bir “Yeni Tarsus” hedefinin işaretlerini veriyor.

Devam edecek