GERÇEKLERİ SAPTIRANLAR İÇİN

Abone Ol

İlber Ortaylı Hocam yazmış.

Yazmaktan öte duygularımın, düşüncelerimin tercümanı olmuş.

Okumamış olanlar için köşeme taşıdım.

… …

“Gerçek(lerin) düşmanı, bazı yorumculara toplu yanıtımdır. Belki beyni olan biri(leri)ne denk gelir de düşünmeyi öğrenir(ler)…

* İslam Dünyasına gelmiş geçmiş en büyük din adamlarından biri olan Yaşar Nuri Öztürk'ün yaşamını ve bilimsel kişiliğini önyargısız şekilde araştırırsan eğer; senin din adına bildiğin her şeyin; ancak O'nun unuttuğu kadarından bile az olduğunun ayırdına varırsın…

* Ey sen seçilmiş kişi!

Doğmadan önce orta halli bir beyaz ırkta Müslüman bir aileden doğacağını seçerek ve isteyerek mi dünyaya geldin?

Tanrı seni bu niteliklerle yaratıp, sana torpil geçmiş mi oldu?

Eğer bir Yahudi olarak doğmuş olsaydın "bu kafayla" şu an Ağlama Duvarının önünde, Filistinli Müslüman’lara beddua ediyor olurdun. Zihniyet aynı çünkü.

O kişi de Tanrı’nın torpili ile doğru ırkta, doğru yerde, doğru aileden dünyaya gelmiş ve kuşkusuz en doğrusuna o inanıyor. Çünkü Tanrı Afrika'daki kullarını sevmiyor! Ya da senin gözünle Yahudi'lerden nefret ediyor.

Seni çok sevdiği için mi Müslüman yaptı?

Tanrı ayrımcılık yapar mı sence? Kudretli Yaratıcı, kulları arasında torpil geçer mi?

* İnsan Evren’de bir HİÇTİR! Bunu asla unutma. O kafanı yukarı kaldır ve bak.

Daha içerisinde olduğun Samanyolu Galaksisi’nin bile merkezinde ne olduğunu bilmiyor insan. Çünkü oraya saniyede 300.000 km hızla giden bir araçla bile varmaya ömrü yetmiyor insanın.

Bilinen yani ışığı bize ulaşabilmiş evrenin milyarlarca ışık yılı uzağındasın.

Yani dünyanın en büyük stadyumunda, sahanın herhangi bir yerindeki ot parçasının üzerindeki toz zerresinin içindeki parçacığı (DÜNYA) bir yerlerinde yaşayan bir canlısın sen.

Evet, insanın evrendeki yeri bu KADARCIK.

Şimdi bana bu MUAZZAM yaratılışın sadece senin için olduğunu mu anlatıyorsun?

Sen, evrenin merkezi değil, hiçbir şeyi sayılacak kadar yokluğunda yaşıyorsun.

Ve tüm bu muhteşem yaratılışa kudreti olan yaratıcı insanlar ve hayvanlar arasında ayrım yapmaz. Birine iyi, diğerine kötü demez. Bilesin ki, böyle bir ayrım, Tanrı’nın adaletine aykırıdır.

* Milyar yıllık Evren’de, 50 bin yıllık bir canlısın sen.

Şu an inandığın din, senden 10.000 yıl önce yaşamış bir insanın gökyüzüne bakarak keşfettiği inancın günümüze kadar evirilerek geldiği başka bir formudur.

Dinler tarihini araştır sana neyin nereden geldiğini anlatsın.

* Arapça indirilmiş bir kitabı, Arap’tan daha iyi anlaman İMKÂNSIZ! Hatta şu anki Arap bile işin içinden çıkmakta zorlanıyor. Neden?

Çünkü DİLBİLİMİ der ki "Her dil, insanlar ve toplumlar gibi canlıdır ve zamanla değişmeye mahkûmdur".

1400 yıl önceki hangi sözcüğün, hangi ekin ya da hecenin; tam olarak neyi kastettiğini nereden bilebilirsin?

Dil de değişir, anlamlar da.

Bu yüzden en temel din konularında bile her bilgin, farklı düşünür. Kuran’dan kendine göre bir ileti alır.

Çatışmaların ana kaynağı da budur zaten. Aynı dinden yüzlerce farklı inanış ve uygulamanın temelinde de bu yatar.

Sen "seçilmiş" kişi olarak bunların EN DOĞRU olanına sahip olma ayrıcalığını nereden aldın?

Sana zaman harcadığım için kendimden özür diliyorum. Ama insanların cahilce saflığını kullanıp ahkâm kesmen zoruma gidiyor.

Sözüm sana da, senin kafanda olan Yahudi ve Hıristiyan’a da...

Bilesin ki bu tutum, İNSANLIĞA hep zarar verdi.

Peygamberin kemikleri daha etinden sıyrılmadan, göz nuru torununun başını gövdesinden ayıran zihniyetle aynı zihniyettir bu anlayış..

Bu düşünceden arın ve uzaklaş artık.

Acısını hepimiz çektik.

Hâlâ da çekiyoruz

Lütfen çekmeyelim artık!

YETER…”

* * *

Evet, böyle diyor, İlber Ortaylı Hoca.

Haksız mı?

Kendi, kendimize eziyet ediyor, acılar yaşatıyoruz.

Ne hakkımız var buna?

Bırak herkes, kendi inancını, dilediği ve inandığı şekilde yaşasın.

Sana ne başkasının inancından…

Bize ne…

Kime ne…

Bilime çevir yüzünü sen…

Bak elin oğlu uzayda koloniler kurma yarışında.

Ya sen?

Sen ne yapıyorsun?

Açlıktan nefesin kokuyor, bu çağda hâlâ hurafelerle uğraşıyorsun.

Akıllan artık, akıllan.

Selçuklu Devleti’ni de, Osmanlı Devleti’ni de bu zihniyet batırdı.

Bırakın artık Fetullah kalıntısı düşünceleri.

Bu ülke, bu coğrafya, bu insanlar bıktı artık sizin din ticaretinizden…

Düşün artık bu insanların yakasından.