GEMİLER VE FARELER

Abone Ol

İngiliz denizciler, tarih boyunca gemilerde başlarına bela olan farelerle savaşmak için ilginç bir yöntem geliştirip uygulamışlar ve çok da başarılı olmuşlardır. Peki, bu yöntem nedir, şimdi onu anlatayım:

Öncelikle yakaladıkları bir fareyi kapalı bir teneke içine koyup 3-4 gün aç bırakırlar. Sonra da yakaladıkları diğer küçük bir fareyi bu kutunun içine atarlar. Açlıktan gözü dönmüş fare, hiç zaman geçirmeden bu minik farenin üzerine atılıp midesine indirir. Bu işleme tenekeye hapsettikleri fare iyice yamyamlaşıncaya kadar devam ederler. Bu arada da fare iyice semirmiş ve kuvvetlenmiş olur.

Zamanı gelince de bu fareyi geminin içine salarlar. Şimdi artık gemi içinde tebdili kıyafet gezen bir yamyam fare vardır. Diğer fareler, tıpkı kendileri gibi olduğu için ondan hiç şüphelenmezler. O nedenle de yamyam fare diğerlerinin yanına rahatlıkla sokulur ve teker teker yakalayıp afiyetle mideye indirir. Böylece de kısa zaman sonra tüm gemi farelerden temizlenmiş olur.

Gelelim bugüne.

İngiliz milleti, tecrübelerden ve tarihten ders alıp geleceklerini, iç ve dış politikalarını buna göre yönlendiren bir ulustur. Bu nedenle de gemilerde çok başarılı olan bu yöntemi daha da geliştirip ülkenin temel politikası haline getirerek, her alanda kullanmaya başlamışlar. Onların bu alandaki başarılarını izleyen ABD gibi yayılmacı ülkeler de zamanla aynı yöntemi kopyalayıp uygulamışlar ve doğrusu çok da başarılı olmuşlardır.

Peki nedir bu yöntem, şimdi onun üzerinde duralım. Kısaca, her an ve her durum için önceden hazırladıkları yamyam fareleri, zamanı geldiğinde diledikleri ülkenin içine salıp istedikleri sonucu almaktır diyebiliriz. O ülkede ya da bölgede ihtiyaç duyulan duruma göre seçtikleri yamyam fare ile bazen milliyetçiliği hedeflerler, bazen ekonomiye yön verirler, bazen de dini sembolleri kullanarak toplumun yapısını bozup çıkarlarına uyacak şekilde yeniden biçimlendirirler.

O nedenle, önceden semirtilip yamyamlaştırılarak bir şekilde aramıza salınan ve istenilen amaca göre eğitilip beyni yıkanmış bu fareleri üzerimize saldırmadan önce hemen tanıyıp etkisiz hale getirmemiz ya da en azından uzak durmamız gerekiyor. Ayrıca da onların yamyamlaşmasına yol açacak davranışları önceden sezerek bu tür sapkınlıkları önlememiz gerek.

“Bu farelerin diğer masum fareleri yakalamak için kullandıkları en başarılı yöntem nedir?” diye merak ederseniz, hemen söyleyeyim “kapan kurmak”. Kapana taktıkları yem ise “çıkar-menfaat-mevki” gibi adlarla anılan bir peynir türü. Bu peynir o kadar lezzetli ve çevreye öyle dayanılmaz bir koku salıyor ki, diğer fareler birer birer, onar onar, yüzer yüzer gelip kapana doluşuyorlar. O yamyamlar da bunları yedikçe semiriyor, daha da semiriyor ve zamanla başa çıkılamaz hale geliyorlar.

Peki ama bu yamyamlarla başa çıkabilmenin bir yolu yok mu..? Var tabii ki. Bunu başarabilmenin ilk adımı ise, onların kimler olduğunu bilmekten geçiyor. “Peki ama bunu nasıl yapacağız?” derseniz, benim size yüzde yüz garantili bir önerim olacak: Alın elinize Mustafa Kemal yazılı meşaleyi ve hiç korkmadan ilerleyin. Eğer birileri sizden uzaklaşıyorsa, bilin ki yamyam faredir. Bildiğiniz gibi fareler aydınlığı sevmezler ve hemen karanlık yerlere sıvışırlar. Çünkü onların tüm sermayesi, ancak ve ancak karanlık ortamlarda işe yarar. O nedenle, Mustafa Kemal’in meşalesi elimizde olduğu sürece korkmamıza hiç gerek yok; çünkü bize asla sokulamazlar.

Bu kadar basit…

DÜŞÜNEN SÖZLER:

· Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir. C. ŞEHABETTİN

· Sonunda eyvah diyeceğin şeylere, başında eyvallah deme. N. FAZIL KISAKÜREK

· Tilki vaaz vermeye başladığı zaman, gözünüz tavuklarda olsun. ALMAN SÖZÜ

· Açların bir ay doyurulup on bir ay şükretmelerini sağlayan sadaka kültürüne ‘kapitalizm’ denir. LA EDRİ

· Silah satar, barış ister; virüs yayar, ilaç satar; insan öldürür, insan haklarını savunur; işgal eder, demokrasi der. İşte batı zihniyeti bu! SÜLEYMAN DEMİREL

· Seni yöneten zengin oluyorsa, senden çalıyor demektir. Çıkardığı yasalara iyi bakın, bu yasalar seni korumak için değil, sadece kendini senden korumak içindir. Ç. ALTAN