Öğle suları Ali Alakoç aradı. Babası Gazi amcanın vefat tarihini hatırlattı. 19 Mayıs 1995…
Çorum’a 1993 Eylül ayında gelmiştim. Yani oldukça yeniyim, şehri tanımada ve sosyal dengeleri okumada.
Ali bir şey daha hatırlattı, Gazi amcanın sonsuz aleme gidişi sonrası yazdığım yazıyı. Aradan 20 yıl geçmiş. Ne yazdığımı unutmuşum ve o yazı benim arşivde de yok. Ama Ali arşivcidir. Teknoloji sağ olsun yazının fotoğrafını WhatsApp ile gönderdi. Ama bir de sürprizi var. İki de fotoğraf. Gazi amca ile dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü ile olan fotoğraflar. Zaman tünelinin siyah-beyaz vaktine ışınlandım.
Bir sürpriz daha var. Gazi amcanın İsmet Paşa ile olan fotoğrafını gören Gürer Aykal’ın yazdığı yorum.
“İsmet Paşa ile olan babanın fotoğrafı çok güzel. Benim babam da gazetesini (İhtimal Cumhuriyet gazetesi GE.) ceketinin cebinde taşırdı. Okuduktan sonra bir güzel katlar üstüne pulu yapıştırır ve bildiği bazı köylere postalardı. O kuşak (Cumhuriyet kuşağı) yorulma bilmeyen çalışkan üretken yurtsever insanlardı. Sevgilerimle. Gürer”
Anılar için zamanın yağmasından kurtardıklarımız derim. Fotoğraflar da o anı zapt ve rapteden kareler yaptıkları çağrışımlarla bize hem o vakti yaşatıyorlar hem de dün-gün arasında bir karşılaştırma penceresi açıyorlar.
Şehrin acemisi olduğum o dönemde yazdığım yazıyı yeniden okumak da benim için dün-gün terazisinde bakış açımı ve toplumsal fotoğrafı okumadaki gerçekliği yakalayabilmenin keyfini yaşattı.
*
Neler demişim 1995’de…
“Gazi Alakoç’u 19 Mayıs 1995 Cuma günü sonsuzluğa uğurladık. Çorum’un tarihinde ender görülen bir kalabalık Gazi Alakoç’a son hizmetini yapmak ve onu uğurlamak için toplanmıştı. Çorum’un siyasi yelpazesi bütün renkleriyle ticaret, siyaset, muhabbet üçgeninden bir yıldızını yitirdi.
Ah Gazi amca, ne olurdu Çorum’da siyaset konulu söyleşiyi seninle yapabilseydim. 1950’li yılların kamplaşmacı siyasetinden bugünlere nelerin yaşandığını anlatsaydın, biz de o resimleri beyaz kâğıda siyah mürekkeple kayıt düşebilseydik.
Bir buçuk yıllık Çorum yaşantımda rahmetli Dr. Turhan Kılıçcıoğlu’nun bir sözü Alakoç ailesini ne güzel anlatıyor. ‘Alakoçlar Çorum’un en aristokrat ailesidir’ demişti bir sohbetimizde.
Sevginin ve saygının yaş ve mevki gözetmeden insanlara sunulması, bütün Çorum’u bir araya getirmişti. Gazi amcanın veda töreni ise bu güzelliğin resmiydi. Sevgiyi, saygıyı ekmeğine katık, yaşamına ilke ve ışık edinen Gazi amca bize sevginin ve saygının yüceliğini bıraktı.
Alakoç ailesinin, CHP teşkilatının, Bekir Ağa Bölüğü’nün acısı acımızdır. Çorum başın sağ olsun.
Gazi amcaya ulu Tanrı’dan rahmet diliyor, anısı önünde sevgi ve saygıyla eğiliyorum. Nur içinde yat Gazi amca, toprağın bol olsun. Rahat uyu, yetiştirdiğin evlatların senin sevgi, saygı rüzgârını Çorum’da estirmeye devam ediyor.”
*Şunu şöyle yap, bunu böyle yap demektense bizzat yaparak insanlara ve topluma göstermek bilgelik ilminde bir mertebedir. Gazi amca farklı düşünceler de olsa önde gelenin insanlık olduğunu hem yaşamı boyunca gösterdiği gibi, son yolculuğunda da herkesi bir araya getirerek göstermiştir.