İsaac Newton, küçük yaşlarda kafasını gezegenlerin hareketlerine takarak ilk aynalı teleskopu geliştiren ve çocuk aklıyla renk ve ışık hakkında sarsıcı açıklamalar yapan seçilmiş bir dehadır.
bilim tarihinde “kafasına elma düştüğü için yer çekimini bulan adam” olarak anılsa da, onun kafasına elma düşmeden önce de yer küre kütleleri kendine çekiyordu.
27 yaşında matematik profesörü olan Newton evrensel kütle çekim yasasını bularak modern fiziğin babası olmuştur.
Newton, “Doğadaki bütün cisimler birbiri ile etkileşim içindedir. Bir cisim diğer bir cisme bir kuvvet etki ettirdiğinde, diğer cisim de bu cisme bir kuvvet etkiler. Herhangi bir etkiye karşı her zaman bir tepki vardır; ya da iki cismin karşılıklı etkisi daima eşit fakat zıt özelliklidir.
Buna kısaca etki-tepki kanunu denir.”
Newton hasta, zayıf bünyeli, içine kapanık ve kavgacı bir kişilikmiş. İcatlarını başkalarıyla paylaşmaz, çalınacağından korkarmış. Bilimin yanı sıra, simya, mistizm ve teoloji ile de ilgilendi. Yahudi’ydi. İncil’deki “Teslis-üçlü cevher” inancını eleştiren bir eser yazmıştır. Oldukça mütevazı bir yaşam sürmüştür. Hiç evlenmedi.
Yer çekiminin varlığını dile getirerek modern fiziğin babası unvanını alan Newton,
“Dünya beni nasıl görüyor bilemem; ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum.” diyor.
LAVOISIER (1743-1794)
1743’de Paris’te doğdu. Ailesi zengindi. Annesi ölünce avukat babası büyüttü. Kolejden mezun olduktan sonra Paris sokaklarının aydınlatılması projesiyle birinci oldu.
Fransız Bilim Akademisinden altın madalya kazandı. 1768 yılında kimya alanındaki çalışmalarından dolayı Fen Akademisine seçildi.
Bugün bilinen 110 elementin 20’sini Lavoıser buldu.
Bütün canlıların solunum sırasında oksijen alıp karbondioksit verdiğini keşfetti.
Fransa’da yanmaya başlayan devrim ateşi Lavaısıer’i de içine çekti. Devrim öncesi hükümet adına vergi toplayan “Ferme General” laboratuvarını kurdu. Bu laborutuvar halk tarafından sevilmiyordu. Devrimden sonra Ferme General yöneticileriyle beraber tutuklanarak devrim mahkemesine çıkarıldı.
Savunması sırasında bir bilim adamı olduğu öne çıkarılınca yargıçlardan biri “Devrimin bilim adamına ihtiyacı yok” diyerek giyotinle idam edilmesine karar verildi.
İdam edileceğini öğrenen Lavoisier, matematikçi Lagrange’i çağırır.
“Kellem giyotinden sepete düştüğünde gözlerime bak; eğer iki kere kırpıyorsam, insan kafası kesildikten sonra bir süre daha beyninin düşünmekte olduğunu anlarsınız .”der. Lavoisier’nin kafası kesildikten sonra sepete düşer ve iki kere göz kırpar. İdam edilirken bile bilim adamı kimliğiyle bilime hizmet eden Lavoıser’i sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.
BAADDİN FIKRALARI
1-Huzur evinde yaşlı teyze diğer yaşlı teyzeye soruyor. “Maria, neydi o benim aklımı başımdan alan Alman’ın adı?” Cevap : Alzheimer (Alzaymır)
2-Yeni doğan bebeğin tişörtünde “Akıllı olun, dokuz ay içerde yattım.” yazıyor.
3-Biz aşkı meleklerden çaldık. Haram mal işte, kursağımızda kaldı.
4-Şairler yıldızlardır insanlık semasında. Yere bakar ağlarlar, aydınlatır yanarlar.
5-Aşka yardım ve yataklıktan sabıkalıdır şiir.
6-Dünyada yüzlerce dil konuşulur ama tebessüm bunların hepsini bilir.
7-Bir tebessüm, ruhun penceresinde kalbin iyi olduğunu işaret eden bir ışıktır.
8-Bu moral Çin malı mı lan? Herkesin bozuk.
9-Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa o kadın değildir. Travesti filandır, kadının sustuğu nerde görülmüş?
10-Kadın, benim evleneceğim erkek “yakışıklı, zengin, komik, kaslı ve karizmatik olacak” diyor. Canım sen 5 ayrı kişi istediğinin farkında mısın?
11-Beş kavonoz bal nasıl 100 lira olabilir? Ya arılar sigortasız çalışıyor, ya da arılar Suriye’li!
12-Soğan, yağ, salça üçlüsüne ne katarsan kat yemek oluyor. Buna rağmen yemek yapamayan kız bırakın da evde kalsın.
Zamanın her anında ve hayatın her alanında gözlerini cep telefonundan ayıramayan kızların ne evlenmeye ne de adam gibi yaşamaya zaman bulacaklarını hiç sanmıyorum.
21 Ağustos 2019
