DOĞA MUCİZLELERLE DOLU...

Abone Ol

Bu yazımı okuduğunuzda beğeneceğinizi ümit ediyorum. Ne de olsa evrensel bir gerçeğe değineceğim: SAĞLIK.

Hepimiz uzun ve kaliteli yaşamın sağlıklı beslenmekten geçtiğini, eminim çok iyi biliyoruz. Aynen genç kalmak ve güzel görünmek için de birinci şart bu: Sağlıklı beslenme.

Bugüne kadar hep sağlık hakkında, sağlıklı olmak ve sağlığı korumak adına, konusunda uzman olmuş birçok önemli ismin televizyon programlarını izledik. Ancak sağlıklı bir yaşam sürmek veya güzel görünmek adına herhangi bir uzman tavsiyesi olmadan internetten aldıkları ilaçlar yüzünden yaşamını yitiren insanlarımızın ana haber bültenlerinde üzücü haberlerini de izledik.

Ben bir uzman değilim ama tüm uzmanların hemfikir olduğu konu DOĞAL, KATKISIZ, TAZE beslenme. Evet yaşlanmak kaçınılmaz ama yıllara meydan okumak, sağlıklı yaşamak herkesin elinde.

Ben de bu hafta son yıllarda uzmanlarca çokça tartışılan ekmeğin içeriği hakkındaki tartışmalara, edindiğim bir tecrübe ile farklı bir pencere açmak istedim. Toplum olarak günün her öğününde ekmek tüketiyoruz. Belki de dünyada en fazla ekmek tüketen, tükettiğinden de fazla israf eden ülkelerden biriyiz.

Uzmanlarca çokça tartışılan ekmeğin içeriği konusu bir yana, geçen günlerde aldığım bir ekmek dikkatimi çekti. Ruşeymli ekmek...

"Ruşeymli ekmek nedir?" sorusuna yanıt ararken aklıma Kemal Malatyalı geldi.

Aramızda akrabalık da bulunan Kemal Malatyalı, iş hayatına atıldığında kendisini tuğla ve kiremitçiliğin içinde bulmuştur. Başarılı bir şekilde işlerini sürdürürken otuz sene önce Çorum'un en modern un fabrikalarından Yüksel Un'u ortakları ile birlikte kurmuşlar, bunda da başarılı olmuşlardır. Bu durumda Ruşeym konusunda fikir alınabilecek en uygun isim Kemal Malatyalı idi. Kemal Bey "Ruşeym buğdayın genetik kodunun saklı olduğu asıl bölge olduğundan, vitamin, mineral, antioksidan ve yüzlerce bitkisel kimyasalı içeren kısmı. Buğdayın ‘tüm besin değerlerini’ taşıyan ruşeym paha biçilmez bir ilaç gibi ağabey. Un fabrikaları hala buğdaydan bu kısmı ayırarak kalan kısımdan un üretirken, önemli olan bu değerli kısmı hayvan yemi olarak kullanıyor. Bu şekilde üretimin nedeni ruşeymin 3 gün içinde unun tadını acılaştırması." gibi bilgileri telefon görüşmemiz de benimle paylaştı.

Kemal Bey ile yapmış olduğumuz telefon görüşmemizin ardından sağ olsun kendisi bana sürpriz yaparak iki paket ruşeym unu ve baklavalık un gönderdi. Kendisine teşekkür ediyorum.

Ben de merakla ruşeym ile ilgili olarak internet üzerinden araştırma yapmaya devam ettim. İnternette yapmış olduğum araştırmada edindiğim bilgileri herhangi bir ekleme ve eksiltme yapmadan siz değerli okuyucularım ile paylaşıyorum.

* * *

Buğdayın kök hücresi ruşeym "doğanın altın sırrı" olarak anılıyor. Vitamin, mineral ve antioksidan deposu olan bu besin, kalp hastalıkları ile kanseri önleme, yaşlanmayı geciktirme gibi pek çok mucizevi etkiye sahip.

RUŞEYM buğday tanesinin yüzde 2’lik kısmını oluşturan embriyo denilen bölgesi.

Birçok hastalığı önlemede, etkili olan önemli aminoasit ve omega 3-6-9 yağ asitleri içerir. Ruşeymin yapısında prebiyotik enzimler, A, B1, B2, B3, B5, B6, C, D, E, folik asit, selenyum, Ko-enzim Q10, fosfor, sodyum, çinko, kalsiyum, magnezyum, demir, manganez, potasyum bulunur. Ruşeym prebiyotik etki ile bağırsak sağlığına, amino asit içeriği ile çocukların büyüme hızında yaratacağı katkıya, sağlıklı yağ asitleri ve çinko, magnezyum içeriğiyle kalbe, koenzim Q 10 ile yaşlanmaya meydan okur. Öğütülmüş ruşeym kepekli un görünümünde olup elinize aldığınızda yağlı yapısı ile lezzet ötesi bir tadı da vardır. Öğütülmüş ruşeymi yoğurda katarak, çorbalara ekleyerek kullanabileceğiniz gibi evinizde tam buğday unundan yapacağınız ekmek çeşitleri, tuzlu bisküvilere ekleyerek sağlıklı ürünler yapabilirsiniz.

Ekmek makineniz varsa katkı maddesiz ve doğal ekmek yapmak oldukça kolay. Ekmek makinesine yetecek miktarda su ve yaklaşık yarım kilo unla karıştırılmış ruşeym, az maya, bir yemek kaşığı kadar krema, isteyen az miktarda ceviz içi de koyabilir. Çok az miktar tuz ve 1 çay kaşığı şeker ilave ederek talimatlara uygun pişirip sabah, öğle ve akşamları sofralarınıza sıcak servis edebilirsiniz.

* * *

Son yıllarda artık hepimiz doğal bir yaşam özlemi duyuyoruz. Özellikle temel besin maddelerinde organik olan ürünleri tercih ediyoruz ya da organik olmasına özen gösteriyoruz.

ediyorum ki, yazımda paylaşmış olduğum bilgiler sağlıklı bir yaşam sürmek isteyen herkes için faydalı olmuştur.

Sağlıklı, en güzel günler sizlerin olsun.