DİLDEN GÖNÜLE -217

Abone Ol

CİNSEL HAYATINA OLUMSUZ ETKİLERİ

“Sarhoşluk veren herşey haramdır. İnsan vücuduna düşmandır.” Hadisi Şerif
“Ey inananlar, içki (şarap) kumar dikili taşlar (putlar) fal ve şans oyunları şeytanın işleridir. Hepsi birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa erişesiniz.” Maide, 90.ayet.
“Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza kin ve düşmanlık sokmak ister ve sizi Allah’ı anmaktan uzaklaştırır. Namazdan alıkor. Artık bu (pislikten) vazgeçtiniz değil mi” Maide, ayet 91.
Bugün ilim ve teknolojinin olabildiğine ilerlediği ve Kur’an’ın yasakladığı, haram kıldığı konuların bilimsel olarak net bir şekilde ortaya konduğu bir gerçektir. İnsan hayatına öldürücü etkisi olan içki ve kumarın eskiden bir medeniyet göstergesi gibi algılanmasının çok manasız, çok yanlış bir olgu olduğu ortaya çıkmıştır. Bazı müptela olanların içkinin azında fayda var gibi saçmalıklarına kimsenin inanmadığı da malumdur. Bazılarının da içkinin cinsel dürtüyü etkilediğini ileri sürerek sarhoşluğu özendirdikleri bilinmektedir. Oysa her sarhoşluk verici madde, önceleri insan nefsini okşar, zevk verir, ama denize atılan oltaya takılan ekmek parçasına aldanıp da tuzağa tutulan balıklar gibi insanın hayatına malolduğu da hatırdan çıkarılmamalıdır. Ve mutlaka bu pislikten ve bataklıktan uzak durmalı, nefsimizi ve neslimizi çürütmemeliyiz.
Bu makalemizde bundan 65-70 sene önce içkinin yıkıcılığını dile getiren araştırmaların sonuçlarını açıklayan bir yazının ışığında içkinin insanın cinsel hayatını nasıl etkilediğini sonuçlarının nasıl korkunç olduğunu belgeler ile açıklayacağız. Ve bu tehlikeden insanları uyarma yoluyla korunmalarına ışık tutacağız. Bilim adamlarının bu konu ile ilgili açıklamalarını sizlere sunacağız.
Meşhur Alman doktoru Koch diyor ki (üstadlar) içkilerin her çeşidinin mahiyetlerini anlamak için insanlar içkinin ne kadar içilirse faydalı olduğunu, yahut ilaç olduğunu, tedavi amacı ile ne kadar kullanılacağını soracaklarına, fert ve cemiyete verdikleri korkunç zararların sonucunu sorsunlar. Çünkü, alkollü içkiler, korkunç hastalık ordusundan korkunç cinayetlere sebep olmaktan başka bir işe yaramazlar.
Alkol öyle bir umumi beladır ki, hürriyeti daha oluşmadan boğar. Çocuğu ya gebelik veya doğum anında öldürür. İçlerinden doğabilenler olursa onun da beşiğine musallat olur. Şayet beşikten kurtulursa yaşar ama en feci hastalıklara namzet, adaydır. Er-geç onlara mahkûm olur. Yani insanın yakasını bırakmaz. Zavallı yavrucak hiçbir suçu ve günahı olmadığı halde anne ve babasının garazına uğrar. Ölünceye kadar muzdarip yaşar. Başka birisinin öz evladına en ufak bir zarar vermesine tahammül edemeyen baba-ana evladını bile bile ölüme götürür de bilmemezlikten, görmemezlikten gelir. Bu nasıl cehalet ve cinayettir.
İçenlerin bedenleri ve ruhları üzerindeki tesirlerine gelince; onların kuvvetlerini bitirir, illetini, hastalığını çoğaltır. İradelerini zayıflatır. Faaliyetlerini azaltır. İnsan iradesini felç eder Sorumsuz ve ilgisiz yapar. Sonra frengi, verem gibi korkunç hastalıklara davetiye çıkarır ve netice, insanı helak eder. Bunlar ilmi ve tıbbi araştırmaların kesin sonucudur.
Alkolün, meninin ifrazı üzerinde bir çok menfi tesirlerinin olduğu, alkol meni bozarak emriyonun, ceninin teşekkülünü temin edemeyecek bir hale getirdiği görülmüştür.
Yine ilim adamlarının deneysel sonuçlarına göre, hayvanlara alkol içirildikten sonra hayvanın menisi üzerinde yapılan deneylerde görülmüştür ki, emriyonun ana unsurunu yok ediyor ve sağlam bir ceninin teşekkülünü önlüyor.
Bu konunun büyük araştırıcısı Bert Halheyt bir çok çeşitli topluluklar üzerinde yaptığı deney ve araştırmalarda şu sonuçlara varmıştır:
1.İçki içenler, içmeyenlerden önce ölürler.
2.Kronik sarhoşların bedeni ve ezaları çok çabuk yıpranır, atalete uğrar, deforme olur.
3.Menilerindeki sperma yok olur.
SÜRECEK