Arkadaşlarımla Ilıca bağlarına gidip gelirken yolumuzun
üzerinde gördüğümüz çimento fabrikasının taş aldığı taş ocakları bizleri bayağı
etkiliyor.
Koca dağın ortası ve sağı taş yığınıyken sol tarafı ise
yemyeşil bir bitki ve ağaç örtüsüyle kaplanmış. Tabii zamanla bu yeşil örtüde
ortadan kalkacaktır…
Bundan 10–15 yıl önce de arabalarımız en önemlisi de
ciğerlerimiz çimento tozuyla bayram ederdi, çimento tozu adeta sıvanırdı.
Yine şimdide bazı günler, sanıyorum filtreler bozulunca
Bahçelievlerin sokaklarında park etmiş arabalar çimentoyla örtülüyor.
Filtreler çimento tozlarını ne kadar tutsa da az da olsa bir
miktarını yine de şehrin üzerine salıyor.
Maalesef çimento fabrikası yapılırken yeri iyi seçilmemiş.
Şimdi bendiniz naçizane bir fikir vermek istiyorum. İki de
bir, çimento fabrikası gölün yazıya taşınmalı denilir durulurdu. Şimdi
Kırkdilim yolu da yapıldığına göre bu görüş biraz daha gündeme gelmiştir.
Belediye çimento fabrikasını gölün yazıya yapsın fabrikanın
arsası da belediyenin olsun denirdi.
Bana göre bu iş belediyenin gücünün yeteceği bir şey değil.
Ama belediye değil de TOKİ bu işi yaparsa Çimento fabrikası da incitilmez TOKİ
de kazançlı çıkar diye düşünüyorum.
Bu işi de belediyemiz, Sayın Valimiz ve TSO birlikte
organize edebilirler. Bura da önemli olan iki tarafında kazançlı çıkması halkın
da hizmetinde bulunulmasıdır.
Bu meselenin yetkililerce bir an önce ele alınmasını
istirham ediyor ve bu işte emeği geçeceklere de şimdiden teşekkürler ediyorum.
Yarın kutlayacağımız mübarek Ramazan Bayramının da tüm
milletimize hayırlara ve güzelliklere vesile olmasını yüce rabbimden niyaz
ediyorum efendim.
Saygı ve sevgilerimle.