ÇALIŞIRKEN TAMİR SANATI

Abone Ol

Hayatın içinden gelen küçük bir fıkra vardır; insanı hem gülümsetir hem de düşündürür. Geçenlerde tam da böyle bir fıkra okudum: Bir kalp doktoruyla motor ustasının sohbeti…
Hani şu günlük hayatın içindeki büyük hakikatleri sakince önümüze bırakanlardan.

Edindiğim tecrübelerden biliyorum ki herkes görevini sevmez ama görevini “anlat” desen, ahkâm kesmekten geri durmaz. Herkesin görevi zordur, ondan başkası da yapamaz. Bir de karşı tarafın mesleğini öğrendiğinde verdiği akıl vardır ki o da cabası.

Gelelim fıkramıza.

Arabasını tamire götüren kalp doktoru, motor ustasının merak dolu sorularıyla karşılaşır. Usta haklı bir özgüvenle anlatır:

“Motora bir bakışta problemi anlarım. Kapakçıkları temizlerim, kabloları değiştiririm, gerekirse motoru söker takarım. Sizin işinizle neredeyse aynı. Ama siz neden benden birkaç kat fazla kazanıyorsunuz?”

Gerçekten de dışarıdan bakınca benzerlik vardır. Usta da bir “kalp” tamir eder, doktor da. Usta da hayati bir parçayla uğraşır, doktor da. Malzeme farklıdır ama mantık birbirine yakındır.

Fakat doktorun cevabı, işin tüm gerçeğini bir cümlede özetler:

“Bunların hepsini motor çalışırken yapmayı dene. Ben öyle yapıyorum.”

*

Bu fıkranın asıl güzelliği, yani ana fikri, işte burada başlıyor: Her mesleğin dışarıdan görülemeyen bir derinliği vardır. Ustanın el emeği, doktorun bilgi birikimi… İkisinin de kendine göre bir ustalığı, riski, sorumluluğu bulunur. Ama herkesin emeği aynı koşullarda değildir; bazı işler görünenden çok daha zor, çok daha hassastır.

Kalbin çalıştığı anı düşünün. Bir saniyelik hatanın bile telafisi yoktur. Usta, motoru durdurup sakince çalışır; doktor ise nefes almaya devam eden bir insanın içinde milimetrik hesaplarla mücadele eder. Biri metalin, diğeri hayatın tamircisidir.

Meslekler arası kıyas yapmak çoğu zaman eksik bilgiye dayanır. İnsan, başkasının işini hep kolay zanneder, kendininkini zor. Kendi yükünü taşırken ağırlığını hisseder ama başkasının sırtındakini hafif sanır. Ta ki o yükü bir gün omzuna almak zorunda kalana kadar…

Her meslek saygıyı hak eder ama bazı işler gerçekten de çalışırken tamir gerektirir. O tamir ustanın elinde yaşama ya da çalışmaya döner.

Ve işte o işler, sadece yetenek değil, cesaret de ister.

Herkes kendi motorunun ustasıdır; ama bazı motorlar stop etmeden çalışmak zorundadır. İşte fark buradadır.

Ve o fark, işte tam da hayat kadar büyüktür.

“Işığın girmediği yere doktor girer.”