Yeri gelir “zaman fukaralığı”ndan şikayet ederim. Dışarıdan “mazeret üretme” gibi görünebilir, ama gerçekten de zamanı yetiremediğim günler çok olur.
Güncelliği kaybolmayacak kimi yazıların gecikmesi de, ya yazma fırsatı bulamamaktandır, ya da gazetede yer bulamamaktan…
Bu gezi notları gibi…
Yeri gelmişken belirtmeliyim ki, bizim meslekte ilan ve reklamlar her şeyden önde gelir. Zira onlar, hava gibi, su gibi yaşam kaynağımızdır. Renkli sayfada reklam varsa, başka sayfaları da renkli basma olanağı o gün için yoksa, normalde renkli basılacak bir haber, mecburen siyah-beyaza döner.
Bizde zaten, çok iyi manşet de, iyi manşeti kovar…
Lütfen hiç kimse başka anlamlar yüklemesin, kimse darılmasın, gücenmesin…
Bu gezi notlarımın bir hafta gecikmesinden dolayı da, okurlarımdan, hemşehrilerimden özür diliyorum.
Mehmet Yolyapar
*
İnegöl’de “Güzel” bir hemşehri
Mart ayından beri tedavi sürecindeyim. 16 Haziran’da mide ameliyatı oldum. Ondan sonra da ilaç tedavisi devam etti.
Anlayacağınız, koca bir yazı hastanede, evde tedavi ile geçirdim. Şükür ki iyiyim şimdi.
Eylül’ün sonlarına doğru, yani doktorlarımın izin verdiği tarihlerde, kısacık da olsa bir tatilin iyi olacağını düşünüyordum.
Can dostum Mehmet Ali Doğan, ameliyat sonrası hastanede ziyaretime geldiğinde, hemen her yıl olduğu gibi yine, Edremit Güre’deki Hattuşa Kazdağları Termal Tesisleri’nde misafiri olmam için ısrar etti. Hem de bu kez bir ay-iki ay gibi uzun bir süre…
M.Ali Doğan, 8 Eylül’de gazeteyi ziyaretinde de davetini tekrarladı ve yine uzunca bir süre ayırmamı istedi.
Güre’de zaten devre tatili olan dostum Niyazi Özmercan da “birlikte gidelim” diye ısrar ediyordu.
Bir haftalık bir süre ayarladım kendime ve Elmas-Niyazi Özmercan, Hülya-Mehmet Yolyapar olarak 20 Eylül Cumartesi sabahı yola koyulduk.
*
ÇORUM HABER’in sürekli okurlarının, M.Ali Doğan’ı yeterince tanıdıklarını zannediyorum. Ortaköy ilçemizin Kavakalan köyünden çıkmış, Ankara’da büyük mücadelelerle kendi şirketini kurup Türkiye’nin jeotermal alanında en yetkin ismi haline gelmiş bir hemşehrimiz.
Hattuşa adı altında Edremit Güre, Ankara Ayaş, Hatay Erzin, Tekirdağ Saray, Bolu Göynük termal tesislerini gerçekleştirdi. Havza tesisinin açılışı için de deyim yerindeyse gün sayılıyor.
Bütün bu süreçte Mehmet Ali kardeşimin hep yanında yer aldım. Ve muhteşem turistik tesislerin ortaya çıkışına da tanıklık ettim.
Güre’deki Kazdağları Termal’in 3.500 yataklı olduğunu, bin kişinin çalıştığını belirteyim de, büyüklüğü anlatmış olayım.
*
Niyazi arkadaşım, İnegöl’de yakın köylüsü bir işadamı dostunun, “Bana uğramadan Bursa’ya geçemezsiniz” dediğini aktardı.
Adı: Güzel Çelik…
Firmasının adı: Çelik Mobilya’nın kısaltılmışı ÇELMO…
Dünyanın dört bir yanına ihracat yapan, pek çok ülkede satış ofisi bulunan, İnegöl’ün mobilya devlerinden biri…
Bursa yolu üzerindeki, yoldan geçenlerin durup önünde fotoğraf çektirdikleri muhteşem bir cephe görünümüne sahip dev teşhir binasını ve Güzel Çelik kardeşimizin ne büyük mücadelelerle böyle dev bir firma yarattığını, daha sonra geniş olarak anlatmaya çalışacağım.
*
Yıllardır, dünürlerimiz Ayşe ve Sarper Ergüder’in oturdukları Ayvalık’a, kardeşim İsmail Yolyapar’ın oturduğu Akçay’a, M.Ali Doğan dostumuzun konuğu olarak Edremit Güre’ye gidip geliyoruz.
Hakeza, kızımız ve damadımız 5 yıl Balıkesir’de görev yaptı, iki yıldır da Bursa’dalar…
İnegöl’den her geçişte de, yol boyundaki tanınmış restoranlarda “İnegöl köfte” yemeden geçmemeye çalışıyoruz. Afyon’daki İkbal gibi…
Güzel Çelik dostumuz, sanayinin içindeki ultra lüks bir lokantaya davet etti. İşte gerçek “İnegöl köfte”…Çorum Çevreyolu’ndakilerle, şehir içindeki kurumsal nitelik kazanmış leblebicilerden alınan leblebilerin farkı gibi.
Sonra, Çelmo Showroom’da kahve ikramı…
*
Biliyorsunuz, ÇORUM HABER’i, iş dünyasının ve esnafın gazetesi diye, Çorum’un ekonomik önceliklerini ve toplumsal çıkarlarını gözeten, emeği en yüce değer bilen, “halktan yana”, “demokrat”, “cumhuriyet değerlerine bağlı” bir gazete olarak hayata geçirmiştim.
Çorum’a yatırım yapan, katma değer ve istihdam yaratan herkesi de elimden geldiğince yapıcı biçimde yüceltmeye, yüreklendirmeye, katkı sunmaya çalışmıştım. Bu çizgiden hiç ayrılmadım ve medyadaki tüm kirlenmişliğe rağmen, objektif, yapıcı, seviyeli, Çorum milliyetçisi haberciliğe, belki dozunu da artırarak devam ediyorum.
Dolayısıyla, İnegöl’de tanıdığım başarılı iş insanı hemşehrim Güzel Çelik, beni son derece sevindirdi.
İftihar ettim.
*
Ve Bursa…
Sanırım 45 yıldan fazla olmuştur; aralıklarla gidip geldiğimiz, geçmişin “Yeşil Bursa”sı, bugünün “Sanayi Kenti Bursa”sı…
Ve geçtiğimiz yaz aylarından beri yeşil tepeleri kelleşmiş “Yanık Bursa”…
Nilüfer’de, kızımız Zeynep, damadımız Alper, torunlarımız Ege ve Eylül, özetle canlarımız bizi bekliyor.
Kavuşmaların en mutlusu…
(SÜRECEK)
Çelmo’nun Bursa yolundaki görkemli showroomu…
Çelmo’nun önünde…(Soldan sağa) Elmas-Niyazi Özmercan, Güzel Çelik, Mehmet ve Hülya Yolyapar…
Nezih bir mekânda İnegöl köftesi…