BEYNİ NÜKLEER ENERJİ SANTRALI GİBİ ÇALIŞAN BİR DÂHİ: TESLA!

Abone Ol

Allah’ın özenle yarattığı seçilmiş insanların en önde geleni dâhi Nikola Tesla’dır.

Tesla, bugün kullandığımız radar, röntgen, uzaktan kumanda, neon, transistör ve radyo gibi teknolojileri buldu. Kablosuz elektrik aktarımı yapmayı başardı.

Geceyi gündüze çevirdi. İcatları saymakla bitmez.

Sonuçta o, dünya çapında tescilli 700 patenti olan bireysel mucit.

Nikola Tesla, 1856’da bugünkü Sırbistan’ın Similjan kasabasında doğdu.

Sırp kökenli Amerikalı fizikçi, elektro fizikçi ve mühendis olan Tesla dünya bilim tarihini kökten değiştiren deneylere ve icatlara imza atmış bir dâhidir.

En önemli buluşu, elektriğin kablosuz olarak taşınabileceğini

deneysel olarak Londra fuarını aydınlatarak ispatlamasıdır.

Bugün bilinen tüm iletişim teknolojilerinin, uzay teknolojilerinin, kablosuz iletişimin vs temelini atan büyük bir dâhi, anlaşılamaz bilim adamı, kimilerine göre ise akıl hastası bir dâhi idi. Tesla hiç evlenmemiştir. Her zaman çok şık, titiz ve temiz giyinirdi.

Tesla’nın babası bir papaz idi. Oğlunun da kendi gibi papaz olmasını istiyordu. Annesi okuma yazma bile bilmeyen ancak çevresinde pratik ev aletleri mucidi olarak tanınan bir kadındı. Tesla, annesini “yaratıcı bir dâhi adayı“ olarak tanımlıyordu.

1878’de Avusturya Prag Politeknik üniversitesinin Graz’daki okulunda okudu. Almanca, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca öğrendi.

Bilime olan takıntısı ve biraz asosyal kişiliği nedeni ile 3.sınıfta iken okulu bıraktı. Daha sonra ailesinden ayrılıp bir otomobil fabrikasında çalışmaya başladı.

Bir dönem geçirdiği ekonomik ve sosyal sıkıntıların ardından Prag’da Charles Ferdinand üniversitesine başladı. Babasının ölümü ile okulu bıraktı.

Paris’te bir telefon şirketinde çalışmaya başladı.

Bu dönemde doğru akım ve dinamolar üzerine epeyce bilgi edindi. Bu firmada döner makinelerini korumak için regülatör benzeri kontrol cihazları icadı yaptı.

Hayatının son dönemlerinde giderek garipleşerek içine kapandı.

Bibliyografisini yazmak için kendini arayanları da reddediyordu.

Not alma alışkanlığı yoktu. Her şeyi aklında tutuyor ve uyguluyordu.

Yıllarca bunu ispat etti. 100 yaşına geldiğinde tüm bilgisini anlılarını yazdığı bir eserde toplayacağını 150 yıl yaşayacağını ve aktaracağını söyledi.

Kendine özgü tutarsızlıkları vardı. Edison ile birlikte ona da verilen 4000 dolarlık Nobel ödülünü reddetti. Daha sonra Edison’u sevenlerin kurduğu AIEE tarafından 1917’de kendisine verilen Edison Madalyasını kabul etti.

7 Ocak 1943 tarihi itibari ile elektrik üzerine yaptığı sayısız deney ve buluş ile 26 ülkede 300’e yakın patenti olan bu dâhi bilim adamı için hâlâ New York dahil pek çok ABD eyaletinde “Tesla Günü” adı ile kutlamalar yapılmaktadır.

Hatta onun adı ile anılan bir Rock Grubu bile vardır.

1931 yılının Time Dergisi doğumunun 75. yıldönümünde onu kapak yapmıştır.

Her şeyi mükemmel yönetti, ancak parayı yönetemedi.

Hayatının son yıllarında otel odalarında alacaklılardan kaçarak geçirdi ve 1943 yılında New Yorker Otelinin bir odasında kalp krizi sebebi ile öldü. Tesla’nın cesedi yakılıp külleri doğduğu topraklara gönderildi. Tüm makalelerine FBI el koydu.

Tesla hiç evlenmemiştir. Evliliğin enerjisini böleceğini düşünerek, çalışmalarına odaklanmak için bekarlığı tercih etmiştir.

Her insan bir çocuk yapabilir ama dünyayı değiştirecek bir buluş yapamaz.

Sanırım, büyük filozofların bir çoğu bu yüzden evlenmemiştir.

Dünya çapında icatlar yaparak hayatımızı kolaylaştıran ve bütün dünya insanlarının hayatına dokunan sıra dışı bir dâhi olan Tesla’yı sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.

Bir başka âlemden gelmiş Tesla ışık saçarak,

Mucize icatlar yapmış dünyayı aydınlatarak,

Bir başka karma bir başka dehâ mucize adam,

Işıklarla dans etmiş sonra uçmuş kanatlanarak...(Mehmet Özata)

29 Kasım 2017