BEN YORULDUM HAYAT!...

Abone Ol

Karamsar bir anımda, hemen oracıkta, çalakalem yazdığım aşağıdaki şiirimi, örüşümağı (internet) ortamında yayımladım.

İlgi gördü.

Hatırı sayılır düzeyde de beğeni aldı.

Aslında bu şiir, şiirden öte bir taşlama. Duygusal bir boşalma (deşarj) yani. O gün, o ruh halimle ben de öyle boşaldım demek ki…

Yoksa hayatımın hiç bir döneminde, hiçbir konuda ne yoruldum, ne yıldım.

İnandıklarımdan ve inandıklarımı dillendirmekten hiçbir dönemde, hiçbir şekilde vazgeçmedim.

Hayatımın her döneminde, hep dürüst, hep açık sözlü olmaya çalıştım.

Doğru bildiğim her bir şeyi, eğip bükmeden, çalkalamadan söyledim ya da yazdım….

Şimdi yine açık ve net söylüyorum.

Çok ama çok kötü yönetiliyoruz.

Her alanda, her konuda tel tel dökülüyoruz.

Fabrika ayarlarımız, birilerinin söylediği gibi iyileştirme ya da düzeltme amacıyla kurcalanmıyor.

Ya ne amaçla kurcalanıyor?

Doğruluğu tartışmalı, çağdışı emellere erişmek için yozlaştırma amacıyla kurcalanıyor.

Yozlaştırılmayan, laçka edilmeyen, çağın gereklerine ve demokrasinin kurallarına göre çalışan tek bir sistem, tek bir kurum bırakılmadı.

Ayarları bozulup, laçka edilen sistemlerin başında adalet, hukuk ve eğitim sistemlerimiz geliyor.

İnsanlarımız hiçbir dönemde, bu dönemde olduğu kadar gerilmedi. Hiçbir dönemde, bu dönemde olduğu kadar ötekileştirilmedi. Hiçbir dönemde, bu dönemde olduğu kadar bölünmedi. Hiçbir dönemde, bu dönemde olduğu kadar kendi geleceğinden, çocuklarının, torunlarının geleceğinden endişe duymadı.

Tek adam yönetimine sokulan ülkemiz, hızla bir felakete doğru sürükleniyor.

Dilerim yeni yıl, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu güzel günlerin habercisi olur.

Yeni yılın bu ilk gününde, daha fazla karamsar şeyler yazarak, içinizi karartmak istemiyorum.

Yeni yılda her şey gönlünüzce olsun.

… …

Ve işte (yukarıda sözünü ettiğim, yazıma konu olan) o şiir…

“Ben yoruldum, hayat.
Gelme üstüme...
Daraldım, bunaldım, sıkıldım artık
Gelme daha fazla üstüme...

Bu düzenin kepazeliğinden;
Bu gidişatı görüp sezemeyen cahillerden
Bu cahillerin çokbilmişliğinden;
Midem bulanıyor, dayanamıyorum artık

Bu Ülke’yi yönetebildiğini sananların kibrinden;
Yobazların zikrinden;
Mollaların fikrinden
Midem bulanıyor, dayanamıyorum artık

Koca koca gemilere “gemicik” diyenlerden,

Kıytırık adacık devletlerden havaleler yapanlardan

Bu transferlerin yasal olduğunu savunanlardan

Midem bulanıyor, dayanamıyorum artık

Dün farklı, bugün farklı konuşanlardan

Kendi yediği haltları, karşıtlarına yıkmaya çalışanlardan

Bunca olan bitene karşın su üstüne çıkanlardan

Midem bulanıyor, dayanamıyorum artık

Böylesi tavırları, “siyaset” olarak niteleyenlerden

"Allah verdikçe veriyor" diyenlerden
Yedikçe yiyen(!), semirdikçe semirenlerden.
Midem bulanıyor, dayanamıyorum artık.

Belden aşağı siyaset yapanlardan
Avantayı, rüşveti havada kapanlardan
Rüşvetçinin önüne yatanlardan
Midem bulanıyor, dayanamıyorum artık.

Olur olmaz her bir şeyi dinle yorumlayanlardan
Kutsal değerleri kullanarak oy toplayanlardan

Miting meydanlarında kutsal kitabımızı sallayanlardan
Midem bulanıyor, dayanamıyorum artık.

Tarikat yurtlarında, giderek artan tecavüzlerden

Bu sapıklığı, (utanmadan) “bademleme” diyerek dillendirenlerden

“Bir kereyle bir şey olmaz” diyen (üstelik kendisi de anne olan) bayan vekilden

Midem bulanıyor, dayanamıyorum artık.

Yaşanmaz, çekilmez oldu bu hayat
Tükettiler, bitirdiler, hasta ettiler beni
Bir de sen; sen bari gelme
Gelme üstüme daha fazla hayat..”