Hangi meslekten olursa olsun fark etmez. Yıllardır aynı işi yapanlar mesleğiyle bütünleşir. Konuşma tarzı, davranışları onun mesleğini anlatır. Pazarlamacı, öğretmen, avukat ya da yıllarca bir kurumda çalışmış yönetici; hangi meslekten olduğunu davranışları, konuşmaları anlatır.
Kurumlarla kuruluşların benzer noktaları çoktur. Onlarca insan çalışır. Çalışmaların aksamadan yürümesi için çalışanların uyum içerisinde olması, yöneticilerin bugünle birlikte geleceği planlamasıyla sağlanır. Genelde çalışanlara karşı daha dikkatli davranırlar. Onların başarıları yöneticilerin başarısıdır. Kısa sürede elde edilen başarılar unutulur. Bir fıkra vardı: Nasrettin hoca çocuğuna testiyle su getirmesini söyler. Çocuğuna bir tokat atar. Nedeni sorulduğunda testinin kırılırsa dayak atmanın anlamsız olduğunu söyler. Yöneticiler önemli olan gelecekte elde edilecek başarılar önemlidir.
İnternette yer alan kısa bir açıklamada bazı insanlar, yöneticileri bir çocuğa benzetmiş. Oturduğu makam koltuğunu kimseye kaptırmak istemeyen, çalıştığı kurumu başarıdan başarıya götüren bir yöneticiyi çocuğa benzetenin aklından zoru olmalıdır!
O yönetici bir gün bile işyerine gelmezse çalışanlar çalışmaz. İşler aksar. Onun gibi düşünenlerin bir kısmı emeklidir. Daha büyük bir kısmı da mezarlıktadır.
Bir yönetici ile bir çocuk arasında benzerlik kurmak için düşünmek gerekir.
İlk çocuk, bilmem kaçıncı çocuk; kız veya erkek olması fark etmiyor. Anne adayı, her zaman özverili davranır. Doğacak çocuğun zarar görmemesi için ilaç kullanmak istemez. Aylar öncesinden hazırlıklar yapılır. Yapacağı en küçük bir yanlışın bedeli sakat bir çocuk, erken doğum, hastalıklı bir birey olarak karşısına çıkacağını bilir!
Doğumda hastanede doktor, sağlık personeli seferber olur. Aile büyükleri nefeslerini tutar. Bebeğin yaşama tutunabilmesi, sağlıklı olarak büyümesi için gereken her şey yapılır. Geceler gündüz olur. Karnı doyacak, uykusunu uyuyacak. En küçük bir huzursuzluğunun nedeni bulunacak.
Çocuk büyüdükçe sorunlar büyüyecek. Sokakta istediği oyuncağı büyük babasına aldıramadığı için ona tekme atan, ona küfür eden toruna söylenecek söz yoktur. Önceki yapılanlar geçen günde kalmıştır. Onun istediği oyuncak, yiyecek alınmazsa büyükleri kötüdür. Çıkacak kavgada büyük baba, nine; olmazsa anne veya baba fark etmez biri mutlaka teslim bayrağını çekecektir.
Aile büyükleri ne yaparsa yapsın sonuç değişmez. Çocuk mutlaka bir kusur bulur. Yöneticilerle çocukların ortak özellikleri budur. Yapılan güzel şeyler çabuk unutulur. Aile büyükleri çocukların; çalışanlarda yöneticilerin hoşuna gitmeyen bir şeyleri mutlaka yapar.
İşte o zaman yandı keten helvası!