Hikaye bu ya, yıl 2023 fena halde şahlanmışız ve Mars gezegenine gidecek ekibe Türkiye Cumhuriyeti olarak Karadenizli Temel isminde bir Gökmen gönderiyoruz. ( Astronot ve Kozmonot'a alternatif bunu buldum, idare edin )

Gökmen kardeşimize bir Amerikalı ve bir de Japon eşlik etmektedir.

Yola çıkma safhasında tüm ekibe bu uzun sürecek yolculukta yanlarına onsuz yapamayacakları 1 şey ya da bir kişi alabileceklerini söylerler.

Japon hemen “eşimi isterim yanımda, onsuz yapamam” der ,

Amerikalı “ben Whiskey isterim benim olmazsa olmazım whiskey” der ,

Karadenizli kardeşimiz ise “ben sigara istiyrum o kadar zaman sigarasuz edemam” der,

hepsine arzu ettikleri şeyler verilir...

Aradan epey bir zaman geçer Marstaki görevlerini ifa edip yeryüzüne iniş yaparlar , mekiğin kapısı açılır ve ilk Japon iner;

Yüzünde mutlu bir ifade yanında karısı ve uzayda doğan 2 çocuğuyla birlikte .

Ardından Amerikalı görünür kapıda elinde whiskey şişesi, gözler kaymış, kafa bi Mars ...

En son Temel görünür kapıda,

elinde sigara surat kıpkırmızı ve elleri titremektedir.

Kimsenin bişey sormasına fırsat vermeden avazı çıktığı kadar bağırır:

- Kibrit ula kibrit, Allah rizasu için bi kibrit verun daaa ....

Bu işin şakası elbet ama doğruluk payı da yok değil ha ...

Geçtiğimiz günlerde bi yerde ilginç bir makaleye rastladım.

Bu makalede Temmuz 1969'daki Apollo 11 isimli araçla ilk insanlı Ay yolculuğu ve devrisinde yaşananlar konu ediliyordu...

Aya ilk ayak basma evrelerini ve yaşananları burada uzatıp sizi bilgiye boğmak gibi bir niyetim yok ve zaten gerek de yok.

Ancak bu makalede eminim sizin de bir hayli ilginizi çekecek bir bilgiye ulaştım ve ardından bunu farklı kaynaklarla da teyit ettim...

Bilindiği üzere Aya giden ekip 3 kişiden oluşmaktaydı:

Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins.

Bu ekip başarılı geçen Ay seyahati sonunda yeryüzüne indikten kısa bir süre sonra 20 Ekim 1969 tarihinde başkan Nixon'un özel uçağıyla Ankara ve dolayısı ile Atamızın kabrine bir nezaket ziyareti gerçekleştirdiler.

Çok zaman bu ziyaretin sebebinin sadece çıktıkları tanıtım amaçlı yurtdışı gezisi olduğu sanılmıştı, ama durum tam olarak da öyle değildi...

Apollo 11'in seyir sırasında otomatik aksamları arızalanmıştı ve astronotlar büyük tehlike altındaydı, tam o sırada imdatlarına Atatürk'ün eğitim için yurtdışına gönderdiği uçak mühendisi Necdet Eraslan'ın oğlu Mühendis Arsev Eraslan'ın yazdığı manuel kullanma programı yetişti ve bu manuel yazılımı kullanarak yeryüzüne dönebildiler ...

Arsev Eraslan'ın yazdığı bu program sayesinde Dünyaya dönmeyi başarabilmiş olmanın bir teşekkürü kabilinden bu unutulmaz astronotlar 20 Ekim 1969’da Atamızın huzurundaydı...

Çelenklerini koydular, minnetlerini sundular ve Dünya hafızasında güzel bir tat bıraktılar...

2023 senesinde kendi imkanlarımızla uzaya insan gönderebilir miyiz bilmiyorum ama Atatürk felsefesi ile büyümüş bu güzel çocuklardan her türlü başarı beklenir...

Gerçi, şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın o güzel şiirinde dediği gibi uzaya çıkmadan önce belki yapacak küçük bir şey daha vardır memleket için, kimbilir !!!

Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun

Kış günü herkesin evi barkı olsun...

Hadi kalın sağlıcakla...