Bilindiği üzere mükellefler beyana konu kazançlarını, tutmuş oldukları yasal defter ve belgeleri üzerinden tespit etmek zorundalar. Maliye İdaresi mükelleflerin beyan etmiş oldukları kazançların doğruluğunu araştırırken öncelikle yasal defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmaktadır. Mükelleflerin ödevleri arasında bulunan defter tutma mükellefiyetinin usul ve esasları arasında tasdik ettirme önemli bir yer tutar. Yılın sonuna yaklaşılmış olması nedeniyle bu konuda yapılmış olan yasal düzenlemelerin hatırlatılmasının önemli olduğu düşünülmektedir. 

Vergi Usul Kanunu Uygulaması:

Vergi Usul Kanunu’na göre, yevmiye ve envanter defteri, işletme defteri, çiftçi işletme defteri, imalat ve istihsal vergisi defterleri; nakliyat vergisi defteri, yabancı nakliyat kurumlarının hasılat defteri, serbest meslek kazanç defteri noter tasdikine tabi defterlerdir.

Defter tutmak mecburiyetinde olanlardan;

1. Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda (Aralık ayı içinde);

2. Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda;

3. Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlıyarak on gün içinde;

4. Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce tasdik ettirmek mecburiyetindedirler.

Mükellefler yıl içinde tutmuş oldukları defterlerin tasdikli boş kısımlarını ertesi yılda da kullanmak istiyorlarsa Ocak ayı içinde, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler ise bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar.

Defterler, iş yerinin, iş yeri olmayanlar için ikametgahın bulunduğu yerdeki noter tarafından tasdik olunmaktadır.

Defterler anonim ve limited şirketlerin kuruluş aşamasında, şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret sicili memuru veya noter tarafından tasdik edilmektedir.

Vergi Usul Kanunu’nda defterlerin kapanış tasdikine dair biz zorunluluğa yer verilmemiştir.

 

Türk Ticaret Kanunu Uygulaması:

6102 sayılı (Yeni) Türk Ticaret Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca tacir, bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla yükümlüdür.

Kanun’un 64. maddesine uyarınca Ticaret Kanunu’na göre tutulması zorunlu ticari defterler; yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteridir.

Yukarıda sayılan defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar notere yaptırılmak zorundadır.

Pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri yeterli yaprakları bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebilmektedir. Ancak yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve yönetim kurulu karar defterinin açılış onayının her faaliyet yılı için yaptırılması şarttır. Pay defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defterinin ise açılış onayı defterlerin bitmesi ya da yeterli yaprağının olmaması halinde yaptırılacaktır. 

Yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışının onayı zorunlu olup izleyen faaliyet döneminin üçüncü ayının sonuna kadar notere yaptırılması gerekmektedir. Yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defteri dışındaki diğer ticari defterlerin kapanış tasdiki zorunlu değildir. Ancak istenirse bu defterlerin de kapanışları notere onaylattırılabilir.

Eski Ticaret Kanunu’nda yer alan envanter defterinin kapanış tasdikinin zorunluluğuna dair hükme yeni Kanun’da yer verilmemiştir. Bu itibarla envanter defterinin kapanış tasdiki ihtiyarı hale getirilmiştir.   

Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmamaktadır. 

Mükelleflerin defter tasdiki işlemlerinde yalnızca Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre hareket etmemesi; Türk Ticaret Kanunu hükümlerini de dikkate alması olası ihtilaf ve cezai işlemlerin önüne geçilebilmesi bakımından önemlidir.