Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: “Tarikat ve cemaatler ilim, irfan, bilgi ve hikmetin merkezidir” diye buyurmuşlar.

Yapmayın, ne olur yapmayın.

İnsanları bu denli aptal yerine koymayın.

Kim kaybetmiş İLİM, İRFANI da tarikatlar bulmuş!…

Ne zaman, ne bulmuşlar?

Nifaktan gayrı, yüce İslam dinini bölmekten gayrı ne üretmişler?

İnsanları dinden, imandan soğutmaktan gayrı ne yapmışlar?

Bunca yaşanana karşın, her tür rezaletin ayyuka çıktığı, her tür habere kolayca ulaşılabildiği bir ortamda, böyle bir temelsiz söylemi(!) nasıl ve ne yüzle dillendirebiliyorsunuz, anlamak mümkün değil.

Girin hazreti(!) Google’a, “tarikat ve cemaat” yazın, bakın ne bilgiler dökülüyor önünüze…

Ben yazdım, işte önüme dökülen o bilgilerin bir kısmı.

* Konya Ensar Vakfında tam 45 erkek çocuğuna tecavüz edildi

* Denizli’de Süleymancılar tarikatına ait yurtta kalan 12 yaşındaki erkek öğrenci, bir belletmenin defalarca tecavüzüne uğradı

* Konya’da Faruki Tarikatının şeyhi olan S.I ; 'ŞERİATTA HARAM OLAN TARİKATTA HELALDİR' diyerek aralarında çocukların da olduğu 7 erkeğe cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, Işık hakkında 49 yıldan 70 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

* İstanbul Ümraniye'de Fıkıh-Der'e ait yatılı ve de kaçak Kuran kursundaki 6 erkek öğrenci, cinsel istismar ve tecavüze maruz kaldıklarını belirterek şikayetçi oldular…

* Bursa’da Kırklari Cemaati Şeyhi U.H; kız çocuklarına Kuran öğretme bahanesi ile cinsel istismarda bulundu. Tutuklanan şeyh bozuntusu, yıllardır yüzlerce müridiyle her türden ilişkiye girmişti.

Olayla ilgili en önemli iki başlık ise “Badelenme” ve “Tabi olmak” idi… Badelenme, şeyhin organını emmek, tabi olmak ise ters ilişkiye girmek anlamına geliyordu…

* 2001-2003 arasında Rize Ensar Vakfı başkanlığını yapan Din Kültürü Dersi ve Ahlak Bilgisi öğretmeni M.N.G, 2 erkek çocuğa tecavüzden tutuklandı.

* 2008 yılında, Çorum Ensar Vakfı Başkanı ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Z.İ; vakfa gelen iki kız kardeşten 13 yaşındakine tecavüz, diğerini tacizden tutuklandı ve mahkûm edildi.

* 2016 yılında, Sinop’un Gerze İlçesi’ndeki dindar gençlik yetiştirmek için kurulduğu söylenen Gençlik İlim ve Hikmet Derneği Başkanı R.E; 4 erkek çocuğa tecavüzden tutuklandı.

* Artvin-Yusufeli Anadolu İmam Hatip Lisesi Kuran Dersi öğretmeni Rüstem Aydın 14 yıl boyunca birçok erkek çocuğa tecavüz ettiği için 25 Mart 2016’da tutuklandı.

* 2016 yılında, Karaman’da Ensar Vakfı ile İmam Hatip Mezunları Derneği’ne ait yurtlarda kalan öğrencilerden 45’ine tecavüz eden öğretmen M.B, 503 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu olay için “Bir kereden bir şey olmaz’’ dedi...

* 29 Aralık 2016 tarihli haber: İstanbul, Pendik’te bir dernekte gönüllü Kuran öğretmenliği yapan 32 yaşındaki O.B., 11 yaşındaki erkek öğrencisi P.E.’ye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesi ile tutuklu olarak yargılandığı davaya başlandı.

* 25. Temmuz 2017 tarihli haber: Giresun Alucra Erkek Yatılı Hafızlık Kuran Kursu’nda 9 ila 13 yaşlarındaki 9 öğrenciye tecavüz eden H.İ.U. 203 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

* 23 Temmuz 2017 tarihli haber: Ağrı’daki İmam Buhari Yatılı Erkek Kuran Kursu’nda kalan 9 yaşındaki U.P. adlı erkek öğrenci, Kuran hocası olan 17 yaşındaki Y.K.’nin tecavüzüne uğradı.

* 23 Aralık 2017’de, İzmir Dikili’deki Süleymancıların yurdunda kalan 9 erkek öğrenciye tecavüz eden din eğitmeni Ö.F.E, tutuklandı.

* * *

Bu liste ve bu rezillikler o denli uzun ki daha fazlasını yazmayı, inanın yüreğim kaldırmadı, kaldırmıyor.

İşin acı yönü şu ki, bu rezaletler basına sızdığı zaman, mahkemeler anında yayın yasağı getiriyor. Bu yayın yasakları, pek çok olayı gizliyor ve de unutturuyor.

Bu tür yayın yasaklarının, mağdurların onurlarını koruyup, kollamak için yapıldığına inanmak istiyorum.

O nedenle de bu konuya daha fazla girmek istemiyorum.

Ama şu hakkımı da, şunları dillendirme hakkımı da kullanmak istiyorum.

Ülkemiz, tarikat / cemaat cenneti(!) haline getirildi. Meydanı boş bulan şeyhim / şıhım diye ortalığa dökülüyor.

Ortalık, şeyhten, şıhtan geçilmiyor.

Tarikat ve cemaatlerin tümü kontrol ve denetim dışı.

Denetim dışı olduğu için bu ülkede “FETÖ Darbe Girişimi” yaşandı.

Bu denetimsizlik sürdüğü sürece de daha pek çok FETÖ / METÖ darbe girişimleri yaşanabilir.

Kimse kimseyi kandırmasın.

Pek çok tarikat, cemaat ve benzeri kurumlarda, yukarıdaki olaylar benzeri, iğrenç olaylar yaşanıyor.

Ayrıca bu tür yerlerde, çocukların sadece bedenlerine değil, BEYİNLERİNE DE TECAVÜZ ediliyor.

FETÖ’ler, METÖ’ler; genç beyinlere yapılan bu tecavüzlerin sonucu doğuyor.

Sözün özü ve kısası, tarikat ve cemaatlerin hiçbiri masum değil.

Dahası, hiçbirimiz masum değiliz.