Burada sorunun köylerine baraj yapılması olmadığını ifade eden Oğuz Arpaz, "Sorunumuz yapılacak olan barajdan dolayı köyümüzün ve köylümüzün mağdur olmamasıdır. Bu konuda yetkililerin bizleri bilgilendirmesini istiyoruz. Köylümüzün yanlış bir şey yapıp da baba miraslarını, eşinin, çocuğunun aşı, ekmeği ve canları kadar kıymetli olan, üç beş parça arazilerini kaybetmeleri istemiyoruz" ifadesini kullandı.

Köy muhtarı olarak tek derdinin köyünün ve köylülerin hak ve menfaatlerini korumak olduğunu özellikle dile getiren Arpaz, "Biz ne yapılacak yatırımları engelliyoruz ne de hainlik yapıyoruz" şeklinde açıklamada bulundu. Kırankışla Köyü Muhtarı Oğuz Arpaz açıklamasında şöyle dedi: "Son günlerde Köyümüze yapılacak olan baraj ile ilgili olarak yanlış bilgilendirmelerden dolayı kamuoyunda bazı söylentiler çıkmıştır. Köy Muhtarı olarak baraj yapımını ile ilgili sorun çıkardığım, yapımı engellediğim hatta hainlik yaptığım gibi son derece üzücü iddialar ve söylemler ile karşı karşıya bırakıldım.

En son görüşmemizde DSİ yetkilileri bizlere tüm istimlaklar tamamlandıktan sonra işe başlayacaklarını, bunun için bir değer tespit komisyonu kurulacağını ve bu komisyonun arazinin değeri konusunda köy halkını bilgilendireceğini söylemişlerdi. Anlaşma sağlanması halinde ise arazi bedellerinin ödeneceğinden bahsetmişlerdi. Ancak şu ana kadar ne bize bu konuda gelen var ne de bilgi veren. İhaleyi kazanan yapım firması ise bizden şantiye için yer talep etmekte ve işe başlayacaklarını söylemektedir.

Daha önce yapılan barajlarda insanların mağdur olduğunu her zaman duyduk, duyuyoruz. Bu nedenle köyümüzde de aynı acı sonları yaşamak istemiyoruz. Tespit komisyonunun biran önce oluşturulması, anlaşıldığı takdirde arazi bedellerinin ödenmesi ve bu işlemler tamamlandıktan sonra baraj yapımına başlanmasını istiyoruz.

Ayrıca köyde, Ankara'da ve ülkenin farklı yerlerinde üyeleri olan "Köy Derneği" başkanlığı da bu konu ile ilgilenmekte, bizleri yalnız bırakmamaktadırlar. Köylümüzün baraj yapımı nedeni ile hak kaybı yaşaması için ellerinden gelen her türlü desteği, vereceklerini bildirmişlerdir. Konu ile ilgili olarak da danışmanlık yapan uzman bir hukuk bürosundan hukuki yardım aldıklarını söylediler. Danışmanlık yapan hukuk bürosu ise, "ortada herhangi bir idari ya da adli karar olmadan köydeki bir kısım özel mülke ait arazilerin özel şirket tarafından işgal edilmesi söz konusu olamaz. Özel şirket hangi saik ile ilgili olur ise olsun böyle bir işgal yapamaz. Ya araziyi satın alır, ya kiralar ya da izin alarak işgal eder. Başka bir yol yoktur. Eğer devlet kamulaştıracak ise bunun usul ve esası ilgili kanunlarda açık ve nettir. Gereği yapılır ve o arazi devlete geçer. O zaman da kime tahsis eder ise ona verir." şeklinde tarafımızı bilgilendirmişlerdir.

İşte durum bundan ibarettir ve bütün derdimiz budur. Biz ne yapılacak yatırımları engelliyoruz ne de hainlik yapıyoruz." (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim