Kimler geldi, kimler geçti?

Kimler geldi, kimler geçti! Bir dönemin gözde meslekleri son günlerini yaşıyor. Yılların ustaları, güçleri yettiği oranda işlerini özenle yapıyor. Çocukluk yıllarında mesleğe çırak olarak adım atmışlar. Kalfa olmanın hayalini kurmuşlar. Gün gelmiş usta olmuşlar. Emekli olma yaşı geldiğinde unu eleyip eleği duvara asmamışlar.

Zaman içinde örnek aldıkları büyükleri birer ikişer arastadan ayrılmış. Meslekleri gözden düşmeye başladığı için kendi çocukları, yakınları başka mesleklere yönelmiş. Zarif ustanın deyimiyle meslekleri müzede yerini almış. İsteyen Çorum Müzesinde; isteyen bakırcılar arastasında yapılan bakır mutfak eşyalarını, kalaylanan kapları görebilir.

İnsanların tüketim alışkanlıklarının değişmesi nedeniyle bakırcılar arastası küçülmeye devam ediyor. Bakırın yerini önce alüminyum aldı. Çelik tencereler tavalar, bakırın, alüminyumun pabucunu dama attı.

Çok değil, elli yıl öncesinde sadece Sungurlu ilçesinin bakırcılar arastasında altmış tane bakırcıların çalıştığı işyeri varmış. Kalaycı ustaları dur durak bilmeden çalışırmış.

Anlatılanlar sanki masal gibi.

Ülkemiz genelinde bakırcıların, kalaycıların mesleklerini sürdürebildikleri il sayısı bir elin parmaklarından daha az. İnsanlar yeniden bakır tencereler, kazanlar kullanmak isterse mesleği bilen usta kalmayacak. Olmaz demeyin, birilerinin çıkıp kalaylı bakır kapların daha sağlıklı olduğunu çıkıp televizyon kanallarında söylemesi yeterli.

TRT’nin belgesel yayın yapan kanalında Amerika Birleşik Devletlerinde bakır tavaların yapımını anlatan bir belgesel izledim. Hurdaların içinden alınan bakır, bir dizi işlemden geçiriliyor. Bakır tavalar, kalaylandıktan sonra tüketicilerin beğenisine sunuluyor.

Paslanmaz çelik tavalar yerine bakır tavaları kullananların sayısı az değil. Tüketime bağlı olarak Amerika’da yapılan üretim, küçük boyutlarda değil!

Yılların ustaları mesleklerinden vazgeçemiyorlar. Kazanacakları paraya bakmadan çalışmaya devam ediyorlar. Çalışamayacak duruma gelenler arastadan uzaklaşıyor.

Sadece istekli olmaları mesleklerini sürdürmeye yeterli olmuyor. İşlerin yok denecek kadar azalması nedeniyle para kazanmak bir tarafa masrafları karşılamaya yetmiyor. Ustalarımız, dayanışma içine girmişler. Zarif ustayla Mahmut usta dayanışma içindeler. Rekabetin yerini yardımlaşma almış. Küçülen lokmayı paylaşmayı seçmişler.

Sayısız alanda rakiplerinden daha başarılı olmak için her yolu deneyenler, insan olduğunu unutanlar var. Ölümü göze alıp yarışmak yerine var olanı paylaşmak insan olana yakışan bir davranıştır.