CENNET

İnsanoğlunun yaşam serüveninde son iki durak vardır. Bunlardan ileri daha yol gitmez. Bu iki mekan ya cennettir veya cehennemdir. Birisi kafirlerin ebedi ceza ve azap yeri –cehennem- diğeri ise müminlerin ebedi istirahatgahı olan cennettir. Müminlerin ana gayesi ebedi olan bu mekana sahip olmak ve bu müstesna makamda cemalüllahı seyretmektir. Bu dünyaya gelişin son amacı, son hedefi cennete girmek ve ebedi saadete ermektir. İmanın, İslam’ın, ahlak ve faziletle yaşamanın, tüm ibadetlerin, nefsin ve şeytanın tüm tuzaklarından kurtulup yüce Allah’ın emri doğrultusunda yaşamanın ana nedeni yine cennet ümididir. Cennet sefasını, insana mümine verdiği mutluluğu Hz. Adem’den kıyamete kadar gelmiş geçmiş akılların hepsini toplasak yine de cennetin hakiki güzelliğini anlatmaya yetmez. Zaten R.SAV. efendimiz “Eğer insanlar cehennemin korkunçluğunu görmüş olsaydılar, korkudan yaşayamazlar. Cennetin sefasını görselerdi, dünyadan vazgeçerler, yaşamak istemezler, İlla da cennet derlerdi” buyurmuştur. Cennet böylesine tarif edilmez, dillere destan güzelliklerle dolu bir mutluluk yeridir. İleride anlatılınca görüleceği gibi akıllara durgunluk veren bir âlâ mekandır ve müminler için ebedi sefa yeridir.

Cenab-ı Hak hazretleri de bu gerçeği Yunus Suresi 7-8-9-10. ve 11. ayetlerinde, “Yarın mahşerde, huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, geçici dünya hayatına razı olup onunla avunuyorlr. Halbuki onlar, bizim onlar için cennette hazırladığımız ayetlerimizden gafildirler. Ne yazık ki onların kazandıkları günahlar yüzünden varacakları yer cehennemdir.”

İman edip güzel amel işleyenler dünyanın geçici aldatıcı zevklerine aldanmayanlar imanları ve yaptıkları güzel ameller sebebiyle Allah onları gözlerin görmediği, akılların ermediği, hayal bile edilemeyen güzellikte nimetlerle donatılmış altından ırmaklar akan cennetine koyacaktır. Onların cennetteki duaları; “Rabbimiz sana şükrolsun. Seni noksan sıfatlardan tenzih eder, tam sıfatlarla anarız derler”(Yunus 9-10) buyurulur.

Cehennem inkarcılar için korkunç ise, cennet de müminler için hayale sığmayan özellik, güzellik ve nimetlerle dolu ebedi bir istirahat yurdudur. Maalesef cennet ehli, cehennem ehline göre daha az olacak. Çünkü cenneti kazanmak kolay değildir. Cennetin yolu badireli, cehennemin yolu tabiri caizse asfalttır. İsteyenler cehenneme hemen girebilir. Ama cennetin yolu zor bir yoldur. Bu yoldan ancak iman zırhı, amel kılıcı, sabır, metanet, çalışmak, azim ve irade ile şeytana, nefse karşı koymak, dünyaya esir olmamak, günahlara dalmamak, yani ancak ve ancak Allah’a kul, R.SAV.e hakiki ümmet olabilmek, imanı, inancı ile emri ilahi ile yaşamakla cennete varılır. Yol budur.

-Bütün semavi dinlerde (Yahudilik, Musevilik, Nasranilik, Hıristiyanlık, Müslümanlık gibi) hepsinde de ahiret inancı, cennet ve cehennem itikati şarttır. Yani bu dünyanın esas hesabının görüleceği yer ahirettir. Bu hesabın sonu da ya cennet veya cehennemdir. Hatta bazı batıl Hinduizm, Budizm vs gibi dinlerde de ahiret inancı vardır. Bu Hz. Adem’den beri de böyledir. Cennete imansız girilmez, cehennemde imanlı müminler ebedi kalmazlar.

Cennetin yüce bir yer olduğunun belgelerinden birisi şudur. Kur’an’da 178 yerde adı geçer. Allah isminin dışında hiçbir isim bu kadar çok zikredilmemiştir. Ahirette her iyiliğin karşılığı cennet, her kötülüğün bedeli ise cehennemdir. Cennetten sonra en çok adı geçen yer cehennemdir. 126 yerde adı geçer.

Cennet ebedi saadet yurdudur. Binbir çeşit meyve, ağaçlık, güllük gülüstanlık, çeşmeler, sular, ırmakları akan bir yerdir. Hatta Ali İmran Suresinin 133-134. ayetlerinde Allah’ın kendilerine vermiş olduğu dünya nimetlerini Allah’ın muhtaç kulları ile paylaşan, bölüşen, sırf Allah için insanlara iş-aş veren güçlü iman sahiplerine genişliği yerle gök arası kadar olan cennet verileceği bildirilmiştir. Rahman Suresinde ise sırf Allah korkusu, Allah saygısı ile elini, dilini, belini, kalbimin günahtan koruyanlara bir değil iki cennet verileceği müjdelenmiştir. (Rahman Suresi 46. Ayet)

Kur’an’da ismi geçen 8 cennet vardır. Bunların genişliği yer ile gök arasıdır.

1.cennetin genel adı Cennet’tir.

2.si Naıym’dır. 100 ayette geçer.

3. Adn cennetidir. Yüksek seviyelidir.

4. Firdevs. Meyveliği bol olan cennettir.

5. Hüsna. İyilik yapanların cennetidir.

6.Darusselam. İnsanın nimetlerini seçmekte güçlük çektiği bol nimetli cennet demektir.

7.Darul Mukame. Yaşanacak yer anlamındadır. Her istediğin şeyin anında yanında hazır olduğu yer demektir.

8.Darul Karar. Herkesin ulaşmak için yarış ettiği cennettir. Bunların tamamı iman ehli olarak mümin olarak dünyanın tüm güçlüklerine rağmen Allah’ın emrinden çıkmamış, bütün sıkıntılara sabırla göğüs germiş, neticede imanı hakiki ile ahirete göçen, mizandan, sırattan geçen, cehenneme uğramış olsa bile cezasını çeken, R.SAV.in şefaatine nail olan mümin, müslüman, muttaki, salih kulları için hazırlanımş, insan aklının almayacağı kadar nimetlerle dolu olan ilahi makam ve mekanlardır.

(SÜRECEK)