İyi fotgraf, teknik kurallara uygun pahalı makinelerle çekilmez. Ara Güler ustamız, ben dikiş makinesiyle bile fotograf çekebilirim diyordu.

Mersinli fotograf sanatçıları onbeş süren çalışmayla bir fotograf sergisi hazırlamış. İki yıl önce Mersin’de, Geçtiğimiz yıl Afsat’ta fotograflar sergilendi. Serginin yanı sıra Romanların yaşam öyküleri de sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Çalışmayı bir bütün olarak değerlendirdiğimizde aslında Çingene olarak horlanan insanları değil yakın çevremizin yaşadığı sıkıntıları görüyoruz. İnsan olabilmek için insanların ten rengi, yaşadığı çevre bir ölçü olmaktan çıkıyor. Sanatçı dostlarımızın eserlerinden örneklerle birlikte onların derledikleri yaşam öykülerini Dostlarla paylaşmak istedim. Çevremizde yaşayanları horlamak, dışlamak yerine oturup onlarla konuşmak bize çok şeyler kazandırabilir. Yunus Emre’nin sözlerini unutmayalım: Yaradılanı hoşgör, yaratandan ötürü!

ROMAN MAHALLESİNDEN İNSAN ÖYKÜLERİ

Mersin’in tam orta yerinde bir mahalle Turgutreis. Çoğunlukla Roman nüfusun yaşadığı Mersin’in bu eski mahallesinde önceleri daha çok gecekondular varken şimdilerde kentsel dönüşüm planları ile beraber yüksek katlı lüks apartmanlar, oteller ve iş merkezleri yükseliyor.

Yoğun Roman nüfusundan dolayı Roman Mahallesi olarak adlandırılır Turgutreis Mahallesi. Ve mahallede yaşayan Romanlar genellikle müzisyenlik, çalgıcılık, davulculuk, faytonculuk ile geçimlerini sağlarlar. Eskilerde yapılan ama şimdilerde yok olan dede mesleği kalaycılık gibi son dönemde faytonculuk ta aynı kaderi yaşıyor.

Yıllar önce kentsel dönüşüm projeleri daha yürürlüğe konulmadan gecekondularında yaşayan Romanlar çok daha mutlu olduklarını, aile ve komşuluk ilişkilerinin daha keyifli olduğunu söylerken şimdilerde mahallenin merkezi konumundan dolayı artan konut kiralarından yakınıyorlar. Çünkü yüksek kira bedellerinden dolayı artık Romanlar için Turgutreis Mahallesi’nde oturmak güçleşmiş. Bu durumdan dolayı kentin daha ucuz mahallelerine taşınmak zorunda kalan Romanlar bu durumdan hiç hoşnut değiller.

Ekonomik, sosyal ve kültürel birçok sorunu bulunan Romanlar son yıllarda derneklerini kurarak bu sorunların üstesinden gelmeye çalışmışlar. En yakıcı sorunları ise hala işsizlik ve sosyal önyargılar. Yaklaşık 15 ay boyunca Turgut Reis Mahallesi’nde yaşayan Romanlar ve onların dostlarıyla beraber olduk. Tanıştık, dinledik, konuştuk ve anlamaya çalıştık. Yemeklerini yedik ve çaylarını içtik. Yaşamlarına tanıklık ettik.

Ve şimdi öykülerimizle bu tanıklıklarımızı anlatmak istiyoruz.

Öykülerimiz var Turgut Reis Mahallesi'nde yaşayan insanlara dair. Az ve küçük şeylerle mutlu olmayı unutmamış insanlara dair. Hayatın bütün zorluklarına rağmen yaşama sevinçlerini yitirmeyen, küçük ve sade evlerinde yaşayan güler yüzlü Romanlara ve onların komşularına dair…

1-Kelo ile Fatma

Kentsel dönüşümün yüksek katlı apartmanları Turgutreis Mahallesi’ni dört bir taraftan sararken Kelo lakabıyla anılan Mehmet, eşi Fatma ile kızları Hatice ve Nisanur Turgut Reis Mahallesi’ndeki Romanların eskiden yaşadıkları fakat sonradan boşaltılan tarladaki gecekonduda yaşamaya devam ediyorlar.

Önceleri faytonculuk yapan Kelo Mehmet Mersin Lunaparkı’nın kapanması ve belediye zabıtasının yasakları nedeni ile faytonculuktan artık para kazanamıyor. Fayton arabalarını satılığa çıkarıyor. Ancak hayat mücadelesini çok sevdiği atlarıyla beraber vermeye devam ediyor. Geçimini at arabası ile taşımacılık yaparak ve yaz mevsiminde karpuz/kavun satarak sağlıyor..

Arap kökenli Kelo ile Roman eşi Fatma farklı kültürlerden gelmelerine rağmen çok mutlular. Kelo Mehmet “Tekrar dünyaya gelsem yine Fatma ile evlenirdim” diyor. Ve bütün aile heyacanla yakında aralarına katılacak Kelo bebeğin yolunu gözlüyor.

2-Ayşe Teyze

Her gün ikindi namazından sonra el arabasının kilidini açan Ayşe Teyze, Turgutreis Mahallesi'nin tanınmış sevilen simalarındandır. 14 yaşında evlenen Ayşe Teyze 9 çocuk sahibi olup hayat yoluna 7 çocukla devam etmiş. Çocukları için hayatın yoğunluğu içinde koşuştururken alkol bağımlısı olan kocasından ayrılmış.

“Turgutreis’ten İnsan Hikayeleri” fotoğraf sergisinin galasından…

(SÜRECEK)