Dinimizde, Ramazan’dan sonra kutsal mübarek bir ay olan Muharrem ayına girmiş bulunuyoruz. Bizleri bu aya kavuşturan ulu Allah’ımıza sonsuz hamd ve sena-şükürler ve onun en sevgili kulu ve yüce resulü olan Hz. Muhammed Mustafa SAV.e de salatü selam olsun.

Önümüzdeki Pazar (8 Eylül) günü de mübarek Aşura günüdür. Bütün İslam alemine mübarek olsun. 1441 Hicri yılı da hayırlar getirsin.

*

Bütün olaylar, zaman ve mekân içerisinde olurlar. Zaman ve mekânları kutsal ve anlamlı kılan zamanın kendisi değil, o zaman içerisinde zuhur eden olaylardır.

Gerek dini, gerek milli ve gerekse sosyal-ekonomik-siyasi vs. din dışı olsun, olaylar zamanlara özellik kazandırırlar. Bayramlar, doğum, ölüm, zafer, matem günleri acı-tatlı olanlar hep böyledir.

Mekke’yi kutsal kılan Kabe, Medine’yi özellikli yapan Hz. Muhammed SAV.in Mescidi ve kabirlerinin o mescidin içinde olmasıdır ve birçok kutsal hadiselerin o beldelerde yaşanmışlığıdır.

Cumhuriyet Bayramının sebebi 29 Ekim’dir. Cumhuriyet’in ilanıdır ve diğer milli ve dini günler de böyledir.

Muharrem ayını da kutsal yapan bu ayda yaşanan mutlu ve acı hadiselerdir.

Örneğin;

Hz. Adem’in cennetten çıkarılıp yüzlerce sene gözyaşı döküp tevbesinin kabulü bu aydadır.

Hz. Nuh’un tufandan kurtuluşu, inkârcı kavminin suda helâkı.

Hz. Yunus’un balığın karnından kurtuluşu.

Hz. Musa’nın Firavun’un, Hz. İbrahim’in Nemrud’un zulmünden azadı bu aydadır. Daha birçok hadiseler bu kutsal Muharrem ayında olmuştur.

Bunlar olumlu ve mutlu hadiselerdir. Bir de acı olanları  vardır. Bunların en acısı da R.SAV.in vefatından 30 sene sonra zuhur eden, bütün İslam alemini yasa boğan ve 1440 senedir de kanayan bir yara gibi içimizi sızlatan, R.SAV.in 15 kadar hadisinde övülen Hz. Ali ve Hz. Fatıma efendilerimizin oğlu, R.SAV.in torunu, kuzularım dediği Hz. Hüseyin R.A. hazretlerinin 72 masumun Kerbela’da aç-susuz bırakılarak zalim Emevi halifesi Yezit ve avenesi tarafından hunharca katledilerek şehit edilmeleri, maalesef yine 10 Muharrem aşura gününde olmuştur.

*

Bu acı olay İslam milletini derinden yaralamış, onları parça parça etmiş, belki de kıyamete kadar sürecek bir fitnenin kaynağı olmuştur. Cidden çok çok acı bir olaydır. Ancak bu olayın sebebi ve müsebbibleri bu olaydan sonra dünyaya gelen Müslümanlar yani bizler değiliz. Hatta Türk milleti o zaman Müslüman bile değildi. O bakımdan, 1400 küsur sene önceden olmuş bir olaydan bugünün insanları sorumlu tutulamaz.

Ancak, bu olaydan ibret alınır, yası tutulur, dualar edilir. Bu olayı bahane edip Müslümanları bölüp parçalayıp birbirlerine düşman ederek aralarına fitne sokmak isteyen iç ve dış düşmanların eline bir koz olarak verilemez. Çok uyanık olmamız gerekir. 1980 öncesi Çorum olayları, Sivas olayları, Maraş olayları daha niceleri mezhepsel, şucu-buculuklar bahane edilerek çıkarılmış, ne acıdır ki bir çok insan can vermiştir. Yazık değil mi, bir hiç uğruna canlara kıyılmıştır. Onun için diyoruz ki, bu acı olaylar tarihin derinliklerinde kalmıştır. Bu fitneyi baştan çıkaranlara, sebep olanlara ve şimdi de uyuyan bu acıları deşenlere lanet olsun. Müslümanlar uyanık olsun. Birlik ve beraberliğimiz bozulmasın. Bu acılar her zaman paylaşılsın, ama kötüye kullanılmasına meydan verilmesin. Muharrem ayımız bu güzel duygularla, aşurelerle kutlansın. Huzurumuza huzur katsın. Ehli beyte olan sevgimiz, saygımız çoğalsın, artsın.

R.SAV. buyururlar ki; “Oruçların en hayırlısı Ramazan oyucudur. Ramazan’dan sonra en kutsal oruç Allah’ın ayı olan mübarek Muharrem ayında tutulan oruçtur. Namazların en yücesi farz namazlarıdır. Sonra gece kılınan teheccüd namazıdır.”

Muharrem ayını tamamen oruçlu geçiren kardeşlerimiz vardır. En azından Muharremin 9-10-11, yani yarın (Cumartesi), Pazar, Pazartesi üç gün oruç tutulursa rabbimiz Ramazan dışında bir yıl nafile oruç tutmuş sevabı verecektir. Diğer ibadetler ve bu ayda yapılan hayır hasenatların sevabı da böyledir.

Ne mutlu yapabilenlere.