Hayatımızda  partilerin hiç önemi yok dersek  yalan olur. Nedense takım tutar gibi parti tutma hastalığı var bizde.

Benim önceliğim ise partilerin önceliğinden önce şehrin  öncelikleri,

Ve şehri ile kucaklaşanların varlığı…

Ankara yolunda, LEBLEBİNİN ÖTESİNDE bir şeyler taşıyacak olanlar…

Ve Çorum insanı ile zoraki görüşmeler değil,

Derdini dert edinenler,

Önceliği bu kent olanlar, bu kentin dışında biricik sevgisi olup ta bu kenti kaçamak olarak kullanmayanlar benim önceliğim…

İster yedi göbek öteden, ister ise bir adım öteden bu kentin içinde var olsunlar hiç önemli değil…

İdealleri,

Hedefleri ve zikzakları olmayanlar benim önceliğim…

Ben bu çerçeveden bakıyorum seçeceğim insana.

Uzun lafın kısasına gelir isek kimler vekil olmalı?

Kimler şehrimizde  vekil olmayı hak ediyor?

Bu isim, Çorum  insanını ve tabanı kucaklayan bir isim olmalı…

Siyasi sınırları zorlayabilmeli,

Ve hangi makama çıkarsa çıksın sırıtmadan o makamı hakkı ile temsil edebilmeli.

Gençlerin sesi ve artık gençlerin de kendini ifade edeceği bir yükselişin simgesi olmalı…

Şehrin her yerinde onun ayak izi ve emeği olmalı…

Ulaşılabilir olmalı…

Halkın sevgilisi olmalı…

Siyasi kimliğini sevecenliği ile birleştirmeyi bilmeli…

Çalmayan…

Çırpmayan olmalı…

Kimler vekil olmalı?

Yüzde onluk seçim barajını içine sindirenler değil,

Genel Başkanlarının her sözünü “emir” telakki edenler hiç değil!

Günler geçip seçim yaklaştıkça göz gözü görmeyecek belki de. O yüzden öteye bir adım atmak gerek.

Bu günlerde her zamankinden fazla umut dolu olmalıyız. Kaf dağının ardında değil ki beklentilerimiz. Elimizin ardında…

Bu daveti kendiniz için yapın.

İşsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun  ayyuka çıktığı bu günlerde  gelin ötelere adım atın.

Teslim olmayın.

Teslim almanın hazzını yaşayın.

Bugünün suçunu 12 Haziran’a  yüklemenin gereksizliğini algılayın.

Bakın, yarın nasıl umut dolu olacak…

Her Gününüz Güzel Olsun.