Bizimki her nasıl yaptıysa; İsrail'in geliştirdiği değişik bir tür kavun tohumlarını, gizlice Türkiye’ye getirdi...
Ekti...
Hayallere başladı; yetiştirecek, tohumluk çekirdeklerini satacak ve köşeyi dönecek...
Çapasını yaptı, gübresini verdi, suyunu eksik etmedi...
Her sabah erkenden gidip gelip baktı; kavun çıktı mı, diye…
Ve…
Ve çıktı sonunda...
Bizimki öyle kaptırdı ki kendini; her gün, yapraklarını bile sayar oldu, tek tek...
Kavunların yanına korkuluk yaptı, kendi eski ceketini giydirdi, kasketini de taktı ki korkuluğa; karga marga yaklaşmasın...
Geceleri, kavun hayalleri kurdu, düşler gördü.
Altına Mercedes çekti...
… …
Günlerden bir gün çiçek açtı kavun...
Sarı sarı...
Birkaç hafta sonra da ceviz büyüklüğünde kavunlar göründü...
Sabredemeyip, sağa sola zengin olacağını bildirdi, isteyene dünyanın en iyi kavununun tohumluk çekirdeğini satabileceğini duyurdu...
Oldu nihayet kavunlar.
Ancak o, biraz daha bekledi ki, tohumları iyice olgunlaşsın...
O gün geldi, kavunları koparıp, eve getirdi...
Kesti...
Baktı...
Aaaaaa… Çekirdek yok kavunun içinde...
Diğerini kesti, ötekini, berikini kesti; aaaaaa hiçbirinde çekirdek yok.
… …
Çünkü İsrail, tohumu olmayan, dünyanın en iyi kavununu yetiştirmişti...
Ki her seferinde tohumu kendilerinden alsınlar...
Bizimki sinirlendi, sövdü, saydı, kavunları iteleyip, kakaladı.
Hırsını alamadı, tekmeledi.
* * *
Hırsı geçince, düşündü.
İsrail’de geçirdiği günleri anımsadı.
İsrail'de her beş çocuktan dördü, teknik eğitim görüyordu.
Seçmeli dersleri motor, mekanik, bilgisayar, havacılık, gemicilik, tasarım, inşaat, tarım, vs... idi.
Topraklarının yarısından fazlası çöl olan İsrail, dünyanın her yerine tohum satıyordu.
… …
Tarım ülkesi diye bilinen Türkiye ise 174 milyon verip, tohumunu dışarıdan alıyor.
Bunun 45.7 tonunu da İsrail'den ithal ediyor.
“Ne menem şey bu?” diye söylendi bizimki…
Bunları anlattığı arkadaşı dedi ki;
“…Bunlar ne ki!
Şu anda uçaklarımızın son bakımını İsrail yaptı..
Pilotlar diyor ki; “Sanki görünmeyen İsrailli bir pilot oturuyor yanımızda…”.
!!??..
Tankların revizyonunu bile İsrail yapıyor.
Daha geçen gün, yedek parçalarını vermediler diye, insansız İsrail uçaklarını iade ettik.
Verir mi elin adamı sana yedek parçasını?
… …
Sen normal ortaöğretim okullarını imam hatibe çevir; bilim insanı, teknik eleman yetiştireceğine, imam yetiştir...
Yer gök imam dolsun.
İmamlar üfürür de uçurur artık uçakları….
… …
Neyse…
Geldik zurnanın zırt dediği yere.
İşte bu sebeptendir ki; Dünyanın en hukuksuz, en haksız, en ahlaksız savaşını sürdüren İsrail, 7,5 milyon nüfusuyla; çevresindeki 300 milyon Müslüman’ı pataklayıp duruyor....
Niye?
Çünkü hurafelerle, boş şeylerle uğraşmıyor. Boş sözlere prim veriyor.
Çalışıyor, buluyor, keşfediyor; üretiyor, üretiyor, üretiyor…
… …
Kavun meselesidir bu...
Şarkısı da vardır:
Ah felek zalim felek/ Kimine kavun yedirdin, kimine kelek..."
Not. İnternette hit olan yukarıdaki bu yazı, Adil Özdemir imzasını taşıyor. İznini alıp bu köşede yayımlamak için kendisine ulaşmaya çalıştım. Araştırdım; karşıma pek çok Adil Özdemir çıktı. Kimi doktor, kimi jeolog… Ancak aradığım gerçek Adil Özdemir’e ulaşamadım.
Yazısının özünü bozmamaya özen göstererek, yazıyı daha akıcı hale getirmek için, yazının üzerinde biraz oynadım.
Bağışlasın beni.
İ.H.