Köşe yazısı deyip geçmemek gerek. Emek ister, birikim ister, gündemi takip etmek ister, duygu ister, gözlem ister, empati ister, yetenek ister.

Fatma Yalçınkaya’nın yeni kitabı “HÜZÜNDEN COŞKUYA KADIN”ı oluşturan köşe yazılarında hepsi izleniyor, görülüyor.

Yazıların amacı, insanları bilgilendirmek, bilinçlendirmek, duygularına tercüman olmaktır. Bunun sağlanabilmesi ise, kullanılan dilin anlaşılır ve akıcı olması ile olanaklıdır.

İşte Fatma arkadaşımız, bu kitabında kullandığı dil ile bunu da başarmış görünüyor.

Toplumsal konulara ve olaylara çağdaş ve sağlıklı bakış açısı ile kaleme aldığı yazıları, psikolojik analiz ağırlıklı. Bu yüzden de daha keyifle okunuyor.

Bu yazılarında, kadının dişiliğinin, kişiliğinin önüne geçmemesi gerektiğini vurguluyor haklı olarak.

“Gerçek güzel kadın, yaşamda iz bırakan kadındır” diyor.

Kadın erkek ilişkilerinde, insan ilişkilerinde saygının önemini, kişinin fiziki görüntüsünden önce, ruhsal durumuna odaklanmak gerektiği, görüşünü öne çıkarıyor. “Çocuk yönetimli aile” olmanın çocuklarda yaratacağı olumsuzluklara dikkat çekiyor.

Mesleğinin de (emekli hemşire) verdiği duyarlılıkla, beden sağlığının ve ruh sağlığının önemini duygusal bir biçimde ifade ediyor.

Yerleşik kültürümüzde, yaşamdaki bir çok rastlantıları ve terslikleri kadere bağlama kolaycılığından söz ediyor.

Özellikle kadınlarımızın “eşyanın hizmetçisi” olma çıkmazını vurguluyor.

Kadın hakları, insan hakları konusundaki haksızlıklara dikkat çekiyor.

Atatürk’ün büyüklüğünden Köy Enstitülerinin, ülkemiz kalkınmasındaki olağanüstü önemini bilerek, bu eğitim kurumlarını, kaldıranların aymazlıklarına kadar, çok çeşitli konulara büyük bir duyarlılıkla değiniyor.

Birçok kadınımız gibi emekli olunca, kolayı seçip rahat bir yaşam sürdürebilecekken, o, sürekli kitap okuyarak, araştırarak, birikimlerini bir kadın duyarlılığı ile akıl ve duygu süzgecinden geçirip, yazıya dökerek, topluma aktaran, aydın bir kadın olmayı seçmiştir.

Ayrıca ilimizde zaman zaman toplumsal ve sosyal içerikli toplantılarda, panellerde, gerek konuşmacı olarak, gerekse yönetici olarak hatiplik yeteneğine de tanık olduğumuz arkadaşımızın aklına sağlık, kalemine sağlık ve durmak yok üretime devam diyoruz.