Türkiye'de tarımsal öğretimin 175 yılı aşkın bir süredir devam etmekte olmasının tarımsal öğretimin verimli bir şekilde değerlendirildiği anlamına gelmediğini kaydeden Gül, “Tarımsal öğretimde en temel sorun, şüphesiz kaliteli elemanlar yetiştirememekten kaynaklanmaktadır. Bunun en önemli sebeplerinden biri fakülte ve alınan öğrenci sayılarındaki aşırı artışlardır. Özellikle, 1980’li yıllardan sonra ziraat fakülteleri plansız bir biçimde açılmış ve öğrenci kontenjanları kapasitenin çok üzerinde artırılmıştır” dedi.

Her geçen gün gelişen bilimsel ve teknolojik imkânlarla birlikte, dünyada tarımsal üretim, tüketim ve iktisadi dengelerin çok çabuk değiştiğini ve geliştiğini belirten Gül, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Covid-19 salgını bir daha göstermiştir ki tarımda rekabet ve sürdürülebilirlik ön plana çıkmış; iklim değişikliği, gıda fiyatlarındaki artış, hızlı nüfus artışı ve küresel ticari ilişkiler dünyada olduğu gibi ülkemizde de tarıma yön veren unsurları oluşturmuştur. Dünya ülkeleri ile rekabet edebilmek için kaynaklarımızı etkin, ekonomik ve verimli kullanarak yeni politikalar üretmek zorundayız. Bu yolda başarıya ulaşmak için iyi yetişmiş kadroya ihtiyacımız vardır. Bu kadro tarım sektörünün talebine cevap verecek ve bilgilerini sahaya aktarabilecek donanımda olmalıdır.

Bu kadro; Türk milletine, sektörün akademik ve ekonomik hayatına mal olacak temel felsefesi, vizyonu ve kalkınma programı olan bir ‘Tarım Politikası’ için gerekli tüm katkıyı sağlamak, işin mutfağından-akademisine; üreticisinden-tüketicisine bütün tarafların ortak bir noktada buluşturacak bir platform oluşturmak zorundadır.

Meyve ve sebzeler sağlıklı ve çeşitli beslenmenin ana unsurlarıdır. İnsan vücuduna birçok besleyici maddenin girmesine, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve bir dizi hastalık riskinin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Ancak, bu çok büyük faydalarına rağmen yeterince meyve ve sebze tüketmiyoruz. Covid-19 salgını ile mücadelenin en önemli etkenlerinden biri de bağışıklık siteminin güçlü tutulmasıdır. Bağışıklık siteminin güçlü tutulmasında meyve ve sebzenin gücü yadsınamaz bir gerçektir.

Sağlıklı meyve ve sebze tüketimine yönelik politikaların ve eylemlerin geliştirilmesi ülkemiz açısından da elzem bir durumdur. Bu yılı başarılı kılmak başta biz Ziraat Mühendisleri olmak üzere tüm paydaşların görevidir.

FAO’nun 2021 yılı için temel hedeflerinin tutturulması; ziraat mühendislerine verilen değer ve kıymetin artırılması; kamu ve özel sektörde yeteri kadar ziraat mühendisi istihdamının yapılması ile gerçekleşecektir. Aç kalmak istemiyor ve önümüze koyduğumuz hedefi tutturmak istiyor isek aç bırakmayacağız. Yani istihdam sağlayıp, istihdam sağladığımız ziraat mühendisine hak ettiğini vereceğiz.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim