Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) 13. Dönem 2. Genel Kurul Üye Toplantısı’nın açılışında konuşan Gündoğan, “Tarihteki kanlı savaşların tek bir nedeni var o da, erkeklerin bitmeyen iktidar savaşadır. Dünyamız ne yazık ki kirli savaşlarla hızla kötü bir sona doğru sürüklenmektedir” dedi.
100 yıl önce Clara Zetkin’in kadının kurtuluşunun aynı zamanda toplumun da kurtuluşu olduğunu söylediğini kaydeden Gündoğan, “Mensubu bulunduğu partinin programına “kadınlarla erkekle eşittir” diye yazdırmıştı. Bütün yaşamını kadın hakları mücadelesine adamıştı. Tıpkı yoldaşı Rosa Luksemburg gibi. Rosa da kadının kurtuluşunun toplumun kurtuluşundan geçtiğini söylemişti. Özgürlük anlayışı ise farklı düşüncelerin özgürlüğünü savunmaktı. Sürekli eylem içerisinde olan savaşçı bir kadındı. O ülkesindeki diktatöre karşı çıktığı için yargılandı. O’nun düşüncelerini engelleyemeyeceğini anlayan barbarlar, daha 47 yaşındayken öldürdüler ve cesedini Berlin’in soğuk sularına attılar” dedi.
Gündoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Aradan 100 yıl geçti. Bugün yasalarımızda ‘kadın-erkek eşittir’ deniliyor. Ancak ‘kadın-erkek eşitliği fıtrata aykırıdır’ diyenler tarafından yönetiliyoruz.100 yıl önce şiddete karşı gelenler öldürülüyordu. Bugün öldürülmek için kadın olmak yeterli. Bugün sisteme karşı gelenlerin ise çıplak bedenleri sergileniyor. Topluma hakim erkek egemen anlayışı kadınları 2., 3. sınıf vatandaş haline getiriyor.
Medeni yasa ile elde ettiğimiz kazanımlar birer birer elimizden alınmaya çalışılsa da, 550 koltuklu TBMM’de 81 vekille temsil ediliyor olsak da kadınların verdiği mücadele asla son bulmayacak.
Bu düzen böyle gitmeyecek. Erkek egemen güçler, direnen kadınlardan korkuyor. Kadının gülüşünden, kahkaha atmasından, sokakta tek bir başına yürümesinden korkuyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile hilafetin ve saltanatın kaldırılması ile medeni yasanın kabulü ile Türkiye’de kadın devrimi gerçekleştirmiştir. Bize düşen tek bir görev var o da bu kazanımlara sahip çıkmaktır.”

(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim