Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Nuh A. ve eşi Saime A. ile avukatı katıldı. Olay 17 Mart’ta Akkent Mahallesi 8’inci Cadde’de meydana geldi. İddialara göre, Nuh A.(56) ile oğlu Sefa A.(19) arasında yırtık pantolon yüzünden tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkesine hâkim olamayan baba Nuh A. eline geçirdiği meyve bıçağını oğlunun kalbine sapladı. Sefa A. ağır yaralı olarak kaldırıldığı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Cinayet sonrası gözaltına alınan baba Nuh A., tutuklanıp cezaevine gönderildi.

Çorum Cumhuriyet Savcılığı, “Alt soydan akrabayı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” ile baba Nuh A. hakkında iddianame hazırladı. İddianame Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Nuh A., davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık olay anında yaşananları anlattı.

“YIRTIK PANTOLON GİYME OĞLUM BİZE BUNU FAZLA GÖRÜRLER”

Tutuklu yargılanan Nuh A., “Olaydan 6 ay önce oğlum yırtık bir pantolon almıştı, ben de kendisine ‘oğlum bunu bize fazla görürler giyme’ diye ikna ettim, gidip pantolonu değiştirdi. Sonra aynı pantolondan bir daha almış, bana hediye aldılar diye söyledi. Ben de ‘böyle şeyler giyme güzel şeyler giy ve örnek ol bize böyle şeyler yakışmaz’ dedim.

Olay günü de pantolon yüzünden aramızda tartışma yaşandı, bana evi terk edeceğini söyledi. Bana ağza alınmayacak küfürler etti. Ben şeker hastasıyım bu lafları duyunca bir anda gözüm döndü. Televizyonun yanında meyve bıçağı vardı. Elime bile aldığımı hatırlamıyorum, bin pişmanım, çok özgünüm, oğlumdan kan geldiğini gördük annesi bağırdı, komşular geldi. Kanı durdurmaya çalıştık, önce kesi izi sandık, hemen ambulansı aradık, dediğim gibi çok özgünüm” dedi.

“EŞİMDEN ŞİKÂYETÇİ DEĞİLİM”

Duruşmaya tanık olarak katılan anne Saime A. ise, o gün evde eşi ile birlikte evde olduklarını daha sonra eve oğlu olan Sefa’nın geldiği belirterek, “O gün eşim Nuh A. ile birlikte evdeydik, oğlum geldi, üzerinde yırtık pantolon vardı. Oğluma niye giydin bu pantolonu baban kızıyor dedim. O da bana arkadaşlarının hediye ettiğini söyledi. Ben de oğlum keşke başka pantolon alsaydınız diye söyledim. Babası da oğlumu yırtık pantolonla görünce sinirlendi. Aralarında tartışma çıktı. Birbirlerine küfür ettiler. Ben de bu sırada oğlumu başka bir odaya götürdüm. Oğlum gideceğini söyledi. Bu sırada da eşim odaya geldi. Elinde bıçak yâda başka bir şey görmedim, bir anda oğlum anne ben bıçaklandım dedi. Eşim hemen oğluma pansuman yaptı. Bağırışıma komşular geldi. Biz önce küçük bir kesi sandık, sonra çağırılan ambulans geldi ve oğlumu hastaneye götürdüler. Ben eşimden şikâyetçi değilim” dedi.

“MÜVEKKİLİM OĞLUNU SOKAK YAŞANTISINDAN UZAKLAŞTIRMAK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPMIŞTIR”

Tutuklu sanığın Avukatı Derya Öztekin ise söz alarak, “Müvekkilim oğlunu sokak yaşantısından uzaklaştırmak için elinden geleni yapmaya çalışmıştır, önce oğlunu ikna etmeye çalışmıştır. Tamamen oğluna bir baba duygusuyla yaklaşmıştır. Ona rağmen oğlu ise yırtık pantolon giymeyi sürdürmüştür. Babada oğlunun bu özentiden vazgeçmesi için uğraş vermiştir. Oğlu ise bu özentisini sürdürmüştür. Ona rağmen oğlu ise saygı sınırlarını aşarak babayı tahrik etmiştir. İlk küfür çocuktan gelmiştir, baba şeker hastasıdır. Bu rahatsızlığından dolayı ve kendisine küfür edilmesinden dolayı kontrol kaybı yaşamıştır. Müvekkilimin oğlunu öldürmek veya yaralamak gibi bir durumu söz konusu değildir. Amacı oğlunu ötelemek ve dışarıya çıkmasını engellemeye çalışmaktan ibarettir. Kontrolsüz bir hareket bu sonucu doğurmuştur. Şayet oğluna zarar verme kastı olsa zaten pansuman yapmazdı. Oğlunu yaraladığını dahi anlamamıştır, müvekkilimin şeker hastası olduğuna ve tedavi gördüğüne dair tedavi evraklarının istenmesini talep ediyoruz” dedi.

DURUŞMA İLERİ BİR TARİHE ERTELENDİ

Mahkeme heyeti ise tutuklu sanığın şeker hastalığına ilişkin tedavi evraklarının celbi için Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi ile Çorum Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılmasına ve eksiklerin tamamlanması için duruşma ileri bir tarihe ertelendi. (Yusuf ÇINAR)

Editör: TE Bilisim