“Ankara’da yaşanan saldırının üzerindeki sis perdesi henüz net bir şekilde aralanmamışken, iktidarın 10 Ekim Ankara katliamı sonrasında yaptığı gibi asıl failleri koruyan bir tutum benimsemesi, yaşananları iç ve dış politikada yeni saldırı hazırlıklarının gerekçesi yapması şaşırtıcı olmayacaktır” diyen Öztürk, saldırıyla ilgili gerçeklerin tüm açıklığıyla ortaya çıkarılmasını, saldırının arkasındaki güçler ve bu saldırıya neden olanların hesap verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Öztürk, 10 Ekim’de Ankara’nın orta yerinde göz göre göre gerçekleşen katliam ve sonrasında yaşananlar dikkate alındığında, önce İstanbul Sultanahmet’te, son olarak Ankara’da yaşanan saldırının arkasında yatan nedenlerin ve gerçek faillerin belirlenmesinin ne kadar mümkün olacağının tartışmalı olduğunu söyledi.
Bu ve benzeri saldırıların sonuçları kadar nedenlerinin de sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Öztürk, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Siyasi iktidarın “Ya başkanlık ya kaos” anlayışı doğrultusunda başlatmış olduğu “İçeride savaş, dışarıda savaş” politikası, Türkiye’yi böylesi saldırı ve katliamların hedefi haline getirmiştir.
Yapılması gereken, iç ve dış politikada ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı söylem ve uygulamalardan uzak durmaktır. Aylardır ısrarla sürdürülen savaş ve şiddet politikalarındaki ısrar Türkiye’nin daha büyük saldırıların hedefi haline gelmesinden başka bir sonuç vermeyecektir.
19 Şubat Cuma günü Ankara’da yaşanan saldırıyı protesto etmek için işyerimize siyah kıyafetler giyerek gidiyor ve siyah kurdele takıyoruz. Eğitim Sen olarak saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim
