Enflasyon rakamı iktidarın beklentisinin üstünde çıktığı için Başkan Yardımcısı görevden alınan TÜİK’in, yıllık enflasyonu %20,30 olarak açıklamasının gerçekçi olmadığını belirten Çiftçi, Metodolojiye ters bir yaklaşımla fiyat takibi yaparak enflasyon rakamlarının iktidarın hedef enflasyonuna uygun hale getirildiği şüphelerinin hiç de azımsanamayacak kadar kuvvetli olduğunu vurguladı.

Birleşik Kamu-İş’in temel gıda maddelerini esas alarak yaptığı gıda enflasyonu araştırmasına göre yıllık gıda harcamalarındaki artışın %48,84 olarak gerçekleştiğini ifade eden Çiftçi, gerçek enflasyon rakamlarının çok altında belirlenen zam oranlarının ise “sıfır zam” anlamına gelmenin ötesinde, kamu çalışanlarını alacaklı hale getirdiğini belirtti.

Kamu çalışanlarına yapılan zam oranının, vergi oranlarının belirlenmesine esas alınarak yeniden değerlendirme oranı olan 23,73’ün bile altında kaldığını söyleyen Çiftçi, %10,69 maaş zammı alan kamu çalışanlarının maaşlarının, artan gelir vergisi dilimleri nedeni ile eriyeceğini kaydetti.

Kamu çalışanlarının bir üst vergi dilimine her yıl bir önceki yıla göre daha erken girdiğini söyleyen Çiftçi, “Kamu emekçileri kısa sürede, bir üst vergi dilimine tabi olmakta, vergi miktarı yükseldiği için kamu emekçilerinin geliri her sene biraz daha erken düşmektedir.

Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerekirken, vergi yükü kamu emekçilerinin omuzlarına yıkılmaktadır. Sosyal devlet ilkesinin gereği yerine getirilmeli, çalışanlar üzerindeki vergi yükü hafifletilmeli ve adil gelir dağılımı sağlanmalıdır” dedi.

Yalçın Çiftçi yaptığı yazılı açıklamada şunları dile getirdi: “Bütün harcamaları devlet bütçesinden karşılanan Cumhurbaşkanına, 2019 yılı bütçesinde yüzde 26 maaş zammı öngörülmüş, kamu çalışanına bu oran bile çok görülmüştür. Buna karşın yandaş sendikanın başkanı maaş zammını “rekor” olarak nitelendirmektedir.

Kamu çalışanları, yapılan açıklamalar, oynanan rakamlarla yaratılmaya çalışılan illüzyonun farkındadır. Yaşanılan ekonomik krizin faturasının çalışanlara kesilmesine “yandaş sendika’ çatısı altında sessiz kalma zamanı çoktan geçmiş, sendikal tercihi gözden geçirme zamanı gelmiştir.

Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren sağlık çalışanları için bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır. Ancak, ulusumuz tarihin hiçbir döneminde “umutsuzluğa” teslim olmamıştır.

Genel Sağlık-İş, kamu çalışanlarını yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edenlere karşı çözümün “örgütlü mücadele” olduğunun farkındadır.

Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini; çalışanları açlığa mahkûm eden zihniyete seyirci kalmamaya; insan onuruna yaraşır bir yaşam ve çalışma koşulları için Genel Sağlık-İş ile birlikte mücadeleye çağırıyoruz.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim