Talebin artması için orta ve düşük gelirli vatandaşların, gelirlerinin yükseltilmesi ve dolayısıyla bu sınıftaki insanların alım gücünün arttırılması gerektiğini belirten Saatcı, bu sayede ticarette bir canlanma olacağını, bu canlanmanın diğer sektörlere de yansıyacağını dile getirdi. Memur-Sen olarak bunun zıddı bir yapının olumsuz olduğunu düşündüklerini vurgulayan Saatcı, “Yapılması gereken, enflasyon ve fiyat artışları karşısında ve kur baskısı noktasında gelir seviyesi azalan kesimlerin, gelirlerini artırıcı tedbirlerle piyasayı canlandırmanın yolunu açmaktır. Söylendiği gibi, ücretlerin artırılması enflasyonu tetiklemez. Enflasyon tek başına ücretlerin artışından kaynaklanan bir sonuç değildir. Arz ve talebin birlikte oluşabilmesi için; terazinin iki kefesi gibi, talep noktasında olan toplumun her kesiminin alım gücünü arttırmak ve bu doğrultuda, talep karşısında da üretimin artırılmasını sağlamak gerekir. Bu hem istihdamı, hem piyasayı, hem reel sektörü, hem de küçük esnaf ile dar gelirlileri aynı anda desteklemek anlamına gelir.”

Konutlardan alınan KDV’lerin düşürülmesinin de olumlu olduğunu söyleyen Saatcı, “Sabit gelirliler, elde edecekleri gelirin büyük bir kısmını cari hayat içerisinde iç piyasada kullanacaktır. Bu açıdan da, geniş kesimlerin desteklenmesi, bu desteklenme süresinin üç ayla sınırlı tutulmayıp bir yıla yayılması gerekmektedir.  Sonuç olarak, sabit gelirlilerin uğramış olduğu kayıpların telafisi tüm toplum kesimlerinin faydalanması açısından daha verimli olacaktır” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim