Bahçelievler Mahallesi Şenyurt 2. Sokak’ta yaşayan 54 yaşındaki Nergiz Yediren, oğlu ve gelininin evden ayrılıp gitmesinin ardından görme engelli ve yatağa mahkûm torunu 9 yaşındaki Cesur Yediren’e sahip çıktı.

Babaannenin iddiasına göre, torunu Cesur Yediren, 2009 yılında 7 ay 2 haftalıkken İstanbul’daki bir özel hastanede sezaryenle dünyaya geldi. Minik Cesur, önce doktorlar tarafından, “ciğerleri gelişmemiş” denilerek 15 günlükken, doktorlar tarafından “dizlerinde ödem olduğu tespit edilerek 3 ay hastanede tedavi gördü.

Tedavi sürecinde beyninde su toplanması (Hidrosefali) olduğunu belirten doktorlar, ailesine küçük Cesur’un ameliyat olması gerektiğini söyledi.

Doktorların “Bir karar vermelisiniz. Çocuğunuzu acil ameliyat etmeliyiz” demelerine rağmen, aileden olumlu ve olumsuz bir cevap çıkmadı. Aileden yanıt alamayan hastane doktorları ertesi gün küçük Cesur’u ameliyat etti. Hastanedeki doktorlar tarafından yanlış tedavi uygulandığı iddiasıyla 2009 yılında hastaneye dava açtıklarını belirten babaanne Yediren, açtıkları davalardan hiçbir sonuç alamadıklarını söyledi.

Babaanne Nergiz Yediren, “9 yıldır başvurmadığım yer kalmadı” diyerek, hiçbir sonuç alamadığını söyledi. Yediren, “Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nden aldığım engelli bakım parası torunuma bakmaya yetmiyor. Zaman zaman elektrik faturasını dahi ödeyemiyorum. Torunumun ya tedavisi yapılsın ya da destek verilsin” dedi. Babaanne Nergiz Yediren, “7 ay 2 haftalıkken erken doğum denildi. İlk başta normal doğum dediler. En son suni sancı verdiler ve sezaryene aldılar. Sezaryene aldıktan sonra erkek çocuğu diye getirdiler, bize gösterdiler, ‘Bebeğiniz gayet iyi, ağlayarak çıktı çocuk, ciğerleri gelişmemiş yoğun bakıma almak zorundayız’ dediler. Biz de özel hastane diye güvendik. 15 gün tuttular çocuğu, 15 gün içerisinde sürekli gittik. Bize dediler ki, ‘Çocuğun dizlerinde ödem var’. Bize bir ilaç sundular. O ilacı Pendik’ten kurye ile buldum getirttim. 15 gün onunla tedavi gördü. 15 gün sonra tekrar gittik, ‘Biraz daha kalsın, dizlerindeki ödem için ilaçları kullanmamız gerekiyor’ dediler.

Çocuğu bize 3 ay boyunca vermediler. 3 ay sonra oğlumla birlikte gelinim oraya gidiyor ve orada ‘Çocuğun beyninde su toplanması var, aranızda konuşun ve biz çocuğu ameliyat edeceğiz’ demişler. Biz çocuğumuzu almaya gittiğimizde çocuğun kafasını, gözünü sarılı bir halde gördük. Nedenini sorduğumuzda kimse karşımıza çıkmadı” diye konuştu.

“DEĞİŞTİRDİKLERİNDEN ŞÜPHELENİYORUM”

Cesur’un gerçek torununun olmama ihtimali bulunduğunu dile getiren Yedirgen, hastanede geçen 3 aylık süre içerisinde torununun başka bir çocukla değiştirilmiş olabileceğini ileri sürdü. DNA testi yaptırmak için girişimde bulunduğunu söyleyen babaanne Nergiz Yediren, anne ve babasının farklı şehirlerde olması nedeniyle testi yaptıramadığını belirtti.

DESTEK BEKLİYORLAR

9 yıldır sesini duyurmak için çırpındığını kaydeden Yedirgen, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nden aldığı engelli bakım parasının torununa bakması için yeterli olmadığını söyledi. Zaman zaman elektrik faturasını dahi ödeyemediğini aktaran Nergiz Yediren, “Yazık, günah bu çocuk 9 yaşında. 9 senedir sesimi duyurmak istiyorum. Bu çocuğumun ya tedavisi yapılsın ya da benim çocuğuma destek verilsin. Elimde sadece bakım ücreti var yetiştiremiyorum. Geçinmekte çok zorlanıyorum. Elektriğim bazen kesiliyor, ödeyemiyorum” diyerek destek istedi.

(Yusuf ÇINAR)

Editör: TE Bilisim