Çözüm sürecini, Cumhuriyet tarihinin en büyük adımlarından birisi olarak değerlendiren ve milletçe sahiplenildiğini ifade eden Lafcı, “Eli kanlı terör örgütü, içteki ve dıştaki uzantılarıyla birlikte planladığı haince saldırılarla bu süreci sabote etmiştir. Son aylarda yaşanan terör olaylarıyla topyekün milletimiz hedef alınmıştır. Terörün arkasındaki küresel şer odaklarının amacı; Türkiye’de huzur ve istikrarı yok etmektir. Toplumda siyasal, ideolojik ve etnik kamplaşmalar, kutuplaşmalar derinleştirilmek istenilmektedir. Devletimizi halkını koruma noktasında acz içinde göstermek istenilmektedir. Demokratik kazanımlarımız, ekonomik ve sosyal kazanımlarımız, herşeyden önemlisi kadim medeniyet hamlelerimiz yok edilmek istenilmektedir. Bu nedenle milletimize böylesi anlarda düşen, acıyı ve umudu paylaşmak, teröre karşı tek ses ve tek yürek olmayı başarabilmektir” dedi.
Ülke içindeki ihanet şebekeleri ve vesayet odaklarının derdest edildiği günlerde, küresel ortaklarının başlattığı kirli ve sinsi savaşa maruz kalındığını belirten Lafcı, ülke kaderinin şer odakları tarafından tayin edilmesinin istenmemesi durumunda Kürt’üyle, Türk’üyle, Alevi-Sünnisi ile bütün vatan evlatlarının tek yürek olması gerektiğini söyledi.
Lafcı, “Türkiye’yi vesayetten demokrasiye taşıyan sivil toplum hareketi olarak, medeniyet idealine, sosyal adalet ve refah toplumu hedeflerine odaklanmış kadrolar olarak, Yeni Türkiye’nin inşası ve bekası mücadelesine hayati bir sorumluluk olarak bakmaktayız. Türkiye’yi millet iradesinin tecelli edeceği 1 Kasım seçimlerine güven içinde kavuşturmak, Türkiye’yi sağduyunun, birlik ve kardeşlik ikliminin hâkim olduğu bir geleceğe taşımak için gecemizi gündüzümüze katacağız. Bir yanlışlığı gördüğümüzde mümkünse elimizle, değilse dilimizle, o da mümkün değilse buğz ederek düzeltmeyi benimsedik. Sendikacılığı iyiliği önermenin, kötülükleri engellemenin iz düşümü olarak yapıyoruz. Bizim sendikacılığımızda değer var, insan var, merkezde insan var” dedi.
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim