ZMO İl Temsilcisi Necati Gül konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdi:

“Mayıs ayında yaptığım basın açıklamamda; ithalatın önünü açtırarak, hem çiftçinin elindeki ürünü ucuza kapatmak hem de kolay yönden para kazanma peşinde olanları yetkililer görmeli, kendi önceliklerimize dayalı, iktidarlar bakanlar değiştikçe değişmeyen, Tarım Hayvancılık stratejisini hazırlanmalı demiştim. Bu açıklamamın üzerinden bir ay gibi kısa süre geçmesinin üzerinden çiftçimiz, 2017 yılı üretim desteklerinin açıklanmasını beklerken, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Resmî Gazete’de yayımlanan kararnameyle tahıl ürünleri ithalatında uygulanan yüzde 130’luk vergiyi buğdayda yüzde 45’e, arpada yüzde 35’e, mısırda yüzde 25’e indirdi. Büyükbaş hayvan ithalatında uygulanan yüzde 135’lik vergi dilimi yüzde 26’ya, karkas ette ise yüzde 225’den yüzde 40’a indirildi.

Bunun manası, bitkisel ve hayvansal üretim yapan üreticimizi zor duruma sokmaktır. Bu kararla bazı firmalar iyi para kazanacak demektir.

Özellikle hayvan ithalatında büyükbaş üreticisi çok olumsuz etkilenecek demektir. Bu durum otomatikman süt üreticisini de olumsuz yönde etkileyecektir. Belki kısa süre için et fiyatları düşebilir ama daha sonra damızlık hayvanların kesime gideceğini söylemek, kâhin olmamızı gerektirmez.

Tarım ve hayvancılıkta bu politikalarla üretimi engellerseniz yerli üreticiyi desteklemeyip her seferinde ithalat yolunu seçerseniz üreticiyi bitirirsiniz. Marketteki pahalılığın üreticiden kaynaklı olmadığı, en yetkili ağızlar tarafından dillendirilmektedir.

Eğer bu devam eder ise ‘Millî Tarım Projesi’, ‘Büyük Ova Koruma Alanı’ ve ‘Kentten Köye Göç’ gibi projeler havada kalır.

Tekrar söylüyorum ki paydaş görüşleri alınmalı, kendi önceliklerimize dayalı, iktidar ve bakanlar değiştikçe değişmeyen yeni bir ‘Tarım Hayvancılık Stratejisi’ hazırlanmalıdır.”

(Recep SERBES)

Editör: TE Bilisim