2016 yılında bu kuruluşun hazırladığı raporlar ve sunumlarda buna benzer taleplerin olduğunun bilindiğini belirten Çam, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 128 maddesinde “Devletin ,kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür” denildiğini hatırlatarak hal böyle iken bütün kamuoyunun ve özellikle çalışanların çok iyi bildiği ve bizzat yaşayarak müşahede ettiği üzere sözleşmeli personel istihdamı modelinin çağdaş kölelik olduğunu dile getirdi. Sözleşmeli istihdamın, esnek çalışmanın, düşük ücretin, güvencesizliğin, parçalanmış ailelerin kaynağı olduğunu anlatan Çam, daha geçtiğimiz kasım ayında sözleşmeli olarak görev yaptığı okulda idarecilerin sözleşmesini feshetme baskısına dayanamayarak hayatına son veren Saadet öğretmen örneğinin, sözleşmeli ve güvencesiz istihdam modelinin nasıl bir garabet olduğunu bütün açıklığıyla bir kere daha ortaya koyduğunu dile getirdi.

Türk Büro-Sen olarak gerek 4/B’li gerek 4/C’li gerekse diğer adlar altındaki sözleşmeli ve esnek çalışma prensiplerine dayanan güvencesiz istihdam kaldırılması için var güçleri ile mücadele ettiklerini anlatan Sami Çam, “Bu kapsamdaki personelin kadroya geçirilmesi talebimizi eylem, etkinlik, görüşme ve hazırladığımız kanun teklifleri ile her alanda dile getirdik. Bu mücadelemiz 2011 ve 2013 yıllarında 4/B’li personelin kadroya geçirilmesi, 2018 başında da 4/C’li personelin 4/B’li statüye geçirilmesiyle kısmen meyvesini vermiştir.

Ancak sözleşmeli istihdam politikasına kalıcı olarak son verilmemesi, bu sorunun artarak devam etmesine, Türk Büro-Sen’in de kadro mücadelesinin yükselmesine neden oldu. Biz Türk Büro-Sen olarak sözleşmeli ve esnek istihdamı çağın vebası, çalışma yaşamındaki sorunların kaynağı olarak görmekteyiz.

Hal böyleyken bütün sözleşmeli personel, güvencesizlik ve belirsizlik içinde, ailelerinden, çocuklarından ayrı, görevde yükselme ve yer değiştirme haklarından dahi mahrum bir şekilde inim inim inlerken TURMOB’ un serbest muhasebeci ve mali müşavir ruhsatı almış meslek mensuplarının esnek istihdam modeliyle Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi kurumlarda sözleşmeli bir biçimde çalıştırılması talebini, tüm çalışanlara ve meslek mensuplarına bir ihanet olarak addediyor, TÜRMOB’u bu girişiminden dolayı şiddetle kınıyoruz.

Türk Büro-Sen olarak biz kamuda esnek istihdamın kaldırılması, sözleşmeli personel istihdamına son verilmesi için yüzbinlerin sesi olmaya devam edeceğiz. TÜRMOB’un da yeni mağduriyetler doğuracak, memurluk güvencesini kaldırarak tüm kamu çalışanlarının istendiği anda işten çıkarılması arzusunda olanların ekmeğine yağ sürecek, yıllardır verdiğimiz ve olumlu sonuçlara yaklaştığımıza inandığımız kadro mücadelemizi baltalayacak, bununla birlikte kendi üyelerine dahi ihanet derecesinde zararlar verecek bu taleplerini şiddetle kınıyoruz.

Unutulmasın ki, halen ülkemizde kamu hizmetlerini özverili bir şekilde sunmaya çalışan Devlet Memurlarının “niteliksiz eleman” diye aşağılanmalarına da asla müsaade etmeyeceğimizi, buna en güzel cevabı ise yine bahse konu odaya bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da süratli ve kaliteli hizmetleriyle memurlarımız verecektir” dedi. (Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim