Son günlerde türlü melanetin, kamuoyunun önünde alenen sergilendiğini, iç ve dış karanlık odakların boş durmadığını kaydeden Kaynar, “Türkiye’nin hasımları, geri adım atmamaktadırlar. Devamlı üzerimize gelmekte, etrafımızda sürekli tuzak kurmaktadırlar. Türkiye’nin yıkımı için ittifak edenler, ihanet ve ihtilaf çukurunda da ortaktırlar.

Tarihin yarım asırdır sınadığı, kurgulanan her cendereden başarıyla çıkan Milliyetçi Hareket Partisi’nin aleyhine senaryo yazmak da adeta bir alışkanlık halini almıştır. Zira görünür, görünmez, muhteris figüran da oyuncu da mebzuldür.

Dikkatle tahlil edildiğinde, sinsi projelerin milli bekanın ağır hasar görmesine yönelik olduğu görülmektedir. Kara kampanyaların asıl sebebi de kötüleme, kara çalma ve itibarsızlaştırma girişimlerinin esas gayesi de bu amaca hizmettir” dedi.

“DAVAMIZ HAK VE HAKİKAT DAVASIDIR”

Davalarının hak ve hakikat davası olduğunu belirten Kaynar, açıklamasında şunları kaydetti:

“Davamız, millet ve memleket sevdasıdır. Derdimiz Türkiye’dir, dileğimiz kutludur. Hamd olsun bugüne kadar hiç mahcup olmadık. Hiçbir zaman mağlup olmadık. İşte bu yüzden deliye dönüyorlar, idraklerini kaybediyorlar.

Bilindiği üzere; İP Genel Başkanı partisinin Grup Toplantısında partimizi hedef alan sözler sarf etmişti. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin veciz ikazından sonra gemi iyice azıya alıp, edebi bir tarafa bırakarak mahalle ağzıyla cevap yetiştirme gayretine girişmiştir.”

“MHP MİLLET EKSENLİ SİYASET YAPIYOR”

Milliyetçi Hareket Partisi, kurulduğu günden bu yana millet eksenli siyaset yapmakta ve Türk Milleti’nin iradesini siyasetinin merkezine koymaktadır. En önemlisi de dünyaya Ankara merkezli bakar ve Ankara merkezli-Türk Dünyası eksenli bir dünya tasarımı hedefler.

Bilir ki böylesi bir dünya, sadece Türkiye’yi ve Türk Dünyası’nı değil aynı zamanda İslâm Âlemi’ni ve bütün insanlığı adaletle buluşturacak ve kulun, kula kulluğuna mani olacaktır. Kaptı-kaçtı mantığıyla hareket edip “az zamanda çok ve büyük götürmek” misyonuyla yaşamış ve siyaset yapmış kimselerden müteşekkil bir partinin/şirketin, böyle ulvî hedefleri anlamasını beklemesek de “Balık bilmese de Halık bilir.” demeye devam edeceğimizden ve yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Demirden korksa trene binmeyeceğini ifade edene, bir kere yanlış trene bindiyse; koridordan ters tarafa yürümesinin hiçbir anlamı olmayacağını hatırlatmak isteriz. Son olarak; Ülkücü Hareketin kadife eldiven içindeki demir yumruk olduğunu da kimse unutmamalıdır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim