Toplantıya MHP Merkez İlçe Başkanı Ertuğrul Onan, Merkez İlçe Yöneticileri ve mahalle temsilcileri katıldı.

MHP Merkez İlçe Başkanı Onan; Türkiye’nin Afrin temizliğinden hemen sonra harekâta devam etme kararlılığının, şer odaklarının keyif ve uykularını kaçırdığını belirterek, “Menbiç, Ayn El Arap, Tel Abyad, Resulayn, Haseki, Cizire terörden kurtulmalı ve teröre destek veren ülkeler bu kokuşmuşluktan vazgeçmelidir. Yoksa buralar silindir gibi ezilmelidir. Kurtuluş bizzat Türkiye tarafından sağlanmalıdır.” dedi.

Toplantıda TSK’nın sınır ötesi harekâtını değerlendiren Ertuğrul Onan şu görüşleri dile getirdi:

“Şayet sınırlarımıza 60 km’lik mesafede olan Sincar’ı Irak hükümeti hainlerden arındıramıyorsa Türkiye bunu yapacak muktedirliğe sahiptir. Herkes aklını başına alsın, evimizin önünde çakallar gezemez. Sınırlarımızın dibinde vampirler yaşayamaz, yarasalar uçamaz. Ya hep ya hiç, ya istiklal ya izmihlal demek bizim şanımızda vardır.

Kandil’den başlayarak Suriye’nin kuzeyine kadar tek bir insan artığı bırakmadan yok etmek Türk devleti için artık bir onur ve var oluş meselesidir. Bunun yanı-yöresi, başı-ucu yoktur, kalmamıştır. Bu arada, terörü vatan topraklarına, bilhassa büyükşehirlere taşıma niyet ve hedefinde olan cinayet örgütlerine karşı azami tedbir geliştirmek, önlem almak kaçınılmaz güvenlik ihtiyacıdır.”

“MACRON, YPG’NİN PARİS TEMSİLCİLİĞİNE NAMZETTİR”

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un 29 Mart 2018 günü 7 teröristi ağırladığını hatırlatan Onan, şöyle devam etti:

“ABD Başkanı çekilmekten bahsederken, Fransa sanki yedek kulübesinde bekliyormuş gibi form tutmuştur. Fransa YPG’ye destek garantisi vermiştir. Yani Fransa terörü alenen baş tacı yapmış, kucaklamıştır. Bu utanç verici bir rezalet, melanet ve ihanettir. Ve Macron bundan sonra YPG’nin Paris temsilcisi olmaya namzet olduğunu göstermiştir.

Fransa, Türkiye’nin müttefiki değil midir? Türkiye’yle birlikte NATO şemsiyesi altında değil midir? Peki bu çirkeflik, bu çirkinlik nasıl yorumlanmalı, ne şekilde anlaşılmalıdır? Fransa’nın YPG mesajı, PKK sevdası, Türk düşmanlığı yeni değildir, motivasyon ve moral kaynağını tarihi hınç ve hırslardan almaktadır. Fransa uçak gemileriyle Menbiç’e sözde uzman personel gönderiyormuş. Bu ülke Türkiye’nin Menbiç operasyonunun kabul edilemez olduğunu söylüyormuş. Ne yapacaktık, sizden yazılı veya sözlü izin ve ruhsat mı alacaktık?

Artık Türk Milleti belini doğrulttu, karşısına kim geçerse geçsin ezmeye yemin etti, tarihe ve ecdada söz verdi. ABD’den boşalması beklenen yere Fransa’nın talip olacağını değil, bu ülkenin bitmeyen, dinmeyen Türk düşmanlığını değerlendirmek kanaatimizce en doğru yoldur. Bundan sonra terörden şikâyet hakkını Fransa ve batılı ülkeler kaybetmiştir. ABD’nin Türkiye’ye söz söylemeye hiç yetkisi yoktur. İsrail’in vandallığına ses çıkarmayanların, 30 Mart günü Gazze’de gerçekleştirilen barışçıl protestolara terör yöntemleriyle saldıranlara göz yumanların ne yatacak yerleri, ne de tutacak dalları vardır.

Türk milleti zalimlere eğilmez, zillete tamam demez, oyunlara gelmez, esaret kabul etmez. Aksini iddia eden varsa ya yaşamaktan bunalmış ve teneşire yatma isteği belirmiştir; ya da aklını ve şuurunu tümden kaybetmiş, delirme ve kudurma belirtileri göstermeye başlamıştır. İki durumda da günah bizden gitmiş demektir.”

(Recep SERBES)

Editör: TE Bilisim