İdarecileri kendi asli görevlerini yapmaya davet eden Aydın, “Sendikalar, Sivil Toplum Teşkilatları olması münasebetiyle, demokrasinin temel taşları ve ülkemizin vazgeçilmezleridir. Türk Eğitim-Sen olarak görevimiz olan sendikal faaliyetlerimizi, en doğru şekilde yapmaya çalışıyoruz. İdarecilerimizden de kendi asli görevlerini hakkıyla, layıkıyla yapmalarını bekliyoruz. İlimizde lokal olarak bazı kurumlarda idarecilerimiz çalışanlara sendikal baskı yapmakta, sendikacılıkla hiçbir alakası olmayan, ortalıkta ben iktidarın sendikasıyım, bize üye olursan tayinini yaparız, bize üye olursan geçici görevle gitmezsin, bize üye olursan en iyi yerde çalışırsın, 3. derece kadro alırsın, mülakatta rahat edersin vb. ahlaksız tekliflerle pozisyonlarını korumanın gayreti içerisindeler. Kimisi eşini hoca yapmak için uğraşıyor kimisi sekreter olmak istiyor. Biliniz ki, yalanla, dolanla, vaatle sendikacılık olmaz. Uyarıyoruz; aklınızı başınıza alın, adam olun. Unutmayın ki bu tavırlarınız kurumlarımızda iş huzurunu bozmakta, kutuplaşmalar oluşturmaktadır.

Bu yıl da, yetki arifesinde bazı idarecilerin üye yapması, bir sendikaya üye olmaları yada olmamaları konusunda telkinlerde bulunmaları, üzerlerine vazife olmayan işlerle uğraşmaları halen devam etmektedir. Dün istifasını aldığımız memur bugün idarecisinin baskısıyla vaz geçiyor. Bu kadar hevesliyseniz sendikacılığa makamlarınızdan istifa edin, delikanlıca bu işleri yapın” ifadelerini kullandı.

Aydın, TCK’nın 118. maddesinden sendikalara baskı yapamayacaklarına dair alıntı yaptıktan sonra, “İlimizde bugüne dek hiçbir idarecimiz hakkında suç duyurusunda bulunmadık. İstedik ki, sendikal faaliyetlerden kimse zarar görmesin. Oluşan sıkıntılarla ilgili her zaman önce diyalog dedik. Ve diyalogu tercih ettik.

Biz istiyoruz ki; kurumlardaki idareciler kendi işleriyle meşgul olsunlar. Bazı sendikalara üye yapmaya çalışmasınlar, personele bu konuda baskı yapmasınlar, işlerini yapsınlar.

Bir kez daha uyarıyorum, şayet bu ahlaksız tavırlarınız devam ederse isim sizleri deşifre edeceğiz. Ve gereken neyse onu yapacağız. Bu gün itibariyle bazı kurumlarımızda kendilerine sendikal baskı yapıldığı konusunda şahitlik yapacak pek çok arkadaşımız mevcuttur.

Adaletli oldukları sürece bizim hiçbir bürokratla sıkıntımız bu güne dek olmadı. Temennimiz odur ki bu son olsun. Bundan sonra da olmasın. Herkes işini yapsın. Bir yerlere selam çakmak için menfi taleplerinin gerçekleşmesini arzu edenlerin elbet hevesleri kursaklarında kalacaktır. Adam gibi sendikacılığın kök saldığı bir çalışma hayatının daha huzurlu olacağı kanaatindeyim. Şunu bilin ki Türk Eğitim-Sen eyvallah etmez. Meşru zeminde kim ne şekilde, nasıl bir muamele istiyorsa gereğini yapar” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim