Türkiye Şeker Fabrikası AŞ’ye ait Bor, Çorum, Kırşehir, Yozgat, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Turhal, Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ve Muş fabrikaları için satış ihalelerinin Nisan ayında yapılacağını belirten Gökmen, kararın durdurulmasını istedi.

“ÖZELLEŞTİRME, ÜRETİCİYİ SEFALETE SÜRÜKLEMEKTİR”

“Türkiye’de yılların birikimiyle kurulan ülkenin en temel üretim tesisleri, üretimin yanı sıra istihdama, sosyal ve ekonomik kalkınmaya önemli katkıları bulunmuş kamuya ait fabrika ve tesisler geçtiğimiz yıllar içinde birer birer özelleştirilerek kapatıldı veya özel sektöre devredildi” diyen EMEP İl Başkanı Gökmen, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Hükümet tarafından haraç mezat gerçekleştirilen özelleştirmenin temel hedefi, kamusal üretimi yok etmek, özelleştirme üzerinden yerli ve yabancı sermaye için yeni kar alanları açmaktır. ‘Özelleştirelim güzelleştirelim’ sloganlarıyla çıkılan özelleştirme yolunun, hem işçiler hem de üretici köylülük için bir yıkım olduğu defalarca görüldü. Bizler bu özelleştirme sürecini Sümerbank’tan, Tekel’den, Seka’dan vb. çok iyi biliyoruz. Yüz binlerce işçinin çalıştığı fabrikalardan geriye bir iz bile kalmadı. Uluslararası tekelci sermaye ve işbirlikçisi hükümet tarafından özelleştirilen fabrikalar yetmemiş olacak ki şimdi de gözlerini şeker fabrikalarına diktiler. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi demek; on binlerce işçinin, milyonlarca pancar üreticisinin işsizliğe, topraklarını terk etmeye, sefalete, güvencesizliğe ve sosyal hak kayıplarına sürüklenmesidir.”

“NBŞ’NİN ÖNÜ AÇILIYOR”

Daha önceleri şeker ihraç eden Türkiye’nin, 2015 yılında 170 bin ton şeker ithal ettiğini kaydeden Gökmen, “Siyasi iktidar, 8 Nisan 2016 tarihinde şeker ithalatının önünü açabilmek için şeker ithalatında sıfır gümrük kararı almıştır. Yine AKP hükümeti, OHAL kapsamında Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan 696 sayılı KHK ile Şeker Kurumu’nu kapatarak her şeyi piyasanın ve sermayenin insafına terk etti. Tüm bu gelişmeler emperyalist bir tekel olan Cargill’in, insan sağlığına oldukça zararlı olan nişasta bazlı şekerinin (NBŞ) ve kaçak şekerinin ülkemizdeki yolunu açmıştır. Her konuştuklarında ağzından “yerli ve milli” lafını eksik etmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkilileri, ülkemizin değerlerini ve halkın sağlığını emperyalist bir şirkete devretmeye hazırlanıyor. Mevcut siyasi iradeye soruyoruz, ülkemizin işçisi, üretici köylüsü ve emekçi halkı sizlere göre ‘yerli ve milli’ değil midir?” diye sordu. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim