Her insanın potansiyel bir göçmen adayı olduğunu kaydeden Özdel, “Hükümetlerin,  devletlerin göçmenlere temel insan hak ve özgürlüklerinin hepsini tanıması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti bunu tanımak zorunda. Uluslararası sözleşmelerde zaten yükümlülükleri vardır. Türkiye’de mülteci ve göç sorunu aslında iktidarın yanlış politikasının sonucundan meydana gelmiştir” dedi.
İsmail Yağbat’ın savaşlardan bahsettiğini ve savaşların göç olgusunu yoğunlaştırdığını belirten Özdel, Türkiye’ye yönelik göçün sadece savaşlarla açıklanamayacağını dile getirdi.  
“İnsanlar bize koşa koşa, büyük bir lidere sahip olduğumuz için gelmiyor. Avrupa’ya nasıl geçeriz diyerek, Avrupa’ya geçmenin yolu olarak bu topraklar kullanılıyor” diyen Özdel, “Kapıları açarsak herkes Avrupa’ya gidecek. Avrupa’yla yapılan geri kabul anlaşması gereği milyonlarca göçmeni ülkemizde barındırmak zorunda kalıyoruz. Dönem dönem Avrupa’dan aldığımız parayla sınırlarımızı kapatıyoruz” dedi. 
İçişleri Bakanı’nın ‘Biz Suriye’de güvenli bölge oluşturup binalar yapacağız’ dediğini, ama konuşmasının devamında Avrupa’dan aldıkları parayla bunu yapacaklarını söylediğini ifade eden Özdel, “Bunun anlamı şudur; biz bir yerden para alıyoruz, o paranın karşılığında binalar yapacağız ve mültecileri iskana zorlayacağız. 
Çorum’da kaç tane mülteci var? Bu mülteciler kamusal ve sosyal alanları ne kadar kullanıyor? Eğitim sistemine, sağlık sistemine yükü nedir? Suç işleyen mültecilere devlet bedava avukat veriyor. Maliyeti çok yüksek. Evet büyük bir sorundur. Sorunun kaynağı uygulanan yanlış politikalardır. İnsan olduğumuzu unutmadan, evrensel hukuku göz önüne alarak bu sorunu çözmemiz lazım” dedi. (Nurdan AKBAŞ) 
 

Editör: TE Bilisim