29 Nisan 2020 Çarşamba günü 104. yıldönümünü kutladığımız Kut’ül Amare Zaferi’nin içinde yer almış değerli hemşehrimiz, merhum Mustafa Tütüncü, anılarını “Hatıra Defterimdir” adını verdiği bir defterde toplamış.

Bu anı defterini yayına hazırlayan eğitimci-yazar Abdulkadir Ozulu, Nisan 2006’da çıkan kitabın takdiminde, “rahmetli Mustafa Tütüncü’nün yazdığı defterin, halen torunu İnci Türker hanımefendide olduğunu” belirtiyor.

Abdulkadir Ozulu, defterin 172 sayfalık hatıralar bölümünde, Tütüncü Ailesi’nin soyağacı bilgilerinin yanısıra, günümüzden 100-110 yıl öncesinin Çorum’una ait çeşitli bilgilerin de yer aldığına dikkat çekiyor.

“Takdim” yazısında, rahmetli Mustafa Tütüncü’nün kendi hayatını anlatırken, savaş gerçeğini de “bir insanın hayatı üzerine yüklenmiş yönüyle” bütün çıplaklığıyla anlattığı vurgulayan Ozulu, şu ifadeyi kullanıyor:

“Rahmetli Mustafa Tütüncü, kendi hayatı ekseninde dolaşan kalemini, zaman zaman daha geniş bir alana uzatarak, çeşitli cephelerde savaşmak mecburiyetinde kalan bir devletin savaş macerasının, Irak cephesini ayrıntılı bir şekilde adeta günü gününe izlemekte ve bu izlenimlerini, hiçbir sansüre tabi tutmadan anlatmaktadır.”

Eğitimci-yazar Abdulkadir Ozulu, şu değerlendirmeyi de yazısına ekliyor:
“Üzerinde bir süredir çalıştığım bu hatıra defteri sayfalarının bende uyandırdığı intiba şudur ki; devlet sahibi olmak, vatandaş bilinci taşımak, milli birlik ve beraberliğin değer ve kıymetini bilip onu korumak ve yarınların daha aydınlık olması için fikren, ilmen, iktisaden en verimli çalışmalara yönelip bunu gerçekleştirmek gayretini göstermek yolunda bu tür hatıratlardan alınacak dersler bulunmaktadır.”

*

Merhum Mustafa Tütüncü (1894-1965), “Babam Mehmet efendi, annem Münire hanımdır. Çorum’un Kubbeli Mahallesi’ndenim” diye başlıyor, Ozulu’nun 1942-43 yıllarında kaleme alındığını tahmin ettiği hatıralarına.

“Çorum’da Buğday Pazarı mevkiinde, şimdiki Halk Fırkası binasının karşı köşesinde devlet mektebi olan Mekteb-i İbtidai’de ilk tahsilime başladım” diyor.

Söz konusu bina, eski Halkevi, şimdiki Belediye taş binası. Buğday Pazarı denilen yer de Saat Kulesi meydanı…

1907’de Mekteb-i İbtidai’yi, 1910’da İdadi’yi bitiriyor. 1911’de İstanbul’da Mercan Mekteb-i İdadi’sine kaydoluyorsa da, Balkan Harbi çıkıp okulu hastaneye dönüştürülünce Çorum’a dönüyor.

1914’de Harb-i Umumi (Birinci Dünya Savaşı) başlayınca, asker olarak Irak cephesine gidiyor. Kut’ül Amare Savaşı’nı burada yaşıyor, İngilizlere esir düşüyor…

*

Merhum Mustafa Tütüncü’nün hatıratına göre, Çorum’un köklü sülalesi Tütüncüzadeler’in bilinen en eski atası Tütüncü Salih…Onun oğlu Kara Mustafa, onun oğlu Süleyman Bayraktar, onun oğlu Hacı Mehmet Ağa, onun oğlu Hacı Süleyman Efendi, onun oğulları Şükrü ve Mehmet efendiler…

Mehmet Efendi’nin oğulları ise Ahmet ve Mustafa…

Ahmet Tütüncü’nün oğulları Hikmet, Necdet ve İlhan…

Merhum Hikmet Tütüncü, Çorum’da günümüzün tanınmış işadamı Mehmet Tütüncü’nün babası.

Mustafa Tütüncü ise, bu hatıratın sahibi…İşadamı Mehmet Tütüncü’nün büyük amcası…

İnci Türker’in, Mustafa Tütüncü’nün torunu olduğunu ise daha önce belirtmiştik.

SÜRECEK

NOT:

Üstat yazar Abdulkadir Ozulu’nun yayına hazırladığı, bir asır önceki Çorum’u da yansıtan Mustafa Tütüncü’nün “Hatıra Defterimdir” kitabını ÇORUM HABER’e ulaştırarak yayınlama fırsatını sağlayan Mali Müşavir-Sigortacı Sayın İsmail SELİMOĞLU’na içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Editör: TE Bilisim